Karınca
İki dallı ağaçta iki karınca
Gün ışığında başlarlar ekmek sevdasına Bir varmış bir’i yokmuş Birileri hep çokmuş İki ayrı dalda iki karınca Gün olur karşılaşır İki dal arasında Biri bakmış bir’ine Bir’i kaçırmış bakışını birinden Gündüz gözüyle Yıldız kayması karıncanın gözünden Gün üstüne gün kurulur Pazartesi dediğin pazarı bulur Yaz biter Kış geçer Karıncalar baharı bulur Rüzgar ağaca fısıldamış Ağaç yaprağa Bir yaprak bir karıncaya söylenmiş -Ey.insan olmaya özenme Onun dalı başkadır ekmek yolunda Senin dalın başka Nisan olmaya özenme Sevda selini tut göğsünde - Dinlemiş Dinlemiş Dinlenmiş Karınca kararınca kendi yolunu çizmiş Birileri demiş Hep çok bilmiş Miş Miş Zaman yokuş aşağı hep gitmiş Masal bu ya Dur durak bilmeden dile dolanan Mutlu sonsuz karınca Caanım karınca Şimdi başka bir masalda Nigar Baran |
Çok takılmak
Kurtuluşu olmayan bir tarzdan
Neden derseniz
Karıncalar beni insanlığı çağrıştırdı
Şöyle ki
pazartesiden pazara bir döngü
haftalardan sonra aylar
Aylardan sonra yıllar
Döner dener
Tekrar gelir
Arefeden sonra bayram
Bayramlarda gelir gelmesinede
Dünyaya bir daha ne Nigar gelir
Ne de Rıza
Ne de bir başkası gelir
Yaşarken bilmeliyiz birbirimizin kıymetini
Paylaşımcı olmalıyız hacı dedem derdi
İnsanların içinde olursan insan olursun
Ve gittiğin yerlerde insanların aklında kalbinde yer edin
Bir de aşktan kaç derdi ne kadar çok aşktan kaçarsan
O kadar aşık olursun ki ustalaşırsın
Karıncalar güzel yuva yapmış
Saygılarımla