***Düğünüm Var***
Yaz bakalım ey kalem, ben anlatayım sen yaz.
Vade bitmek üzere, tez yaz hele vakit az. Otuz yedi yıl dolmuş, dünya denen alemde. Say ki hapis yaşadım, gönül adlı kalemde. Hiç dışarı çıkmadım, adım bile atmadım. Dünya nimetlerini, doyasıya tatmadım. Düşünmekle meşgulüm, aklım erdi ereli. Cenabı Hak bu aklı, bana verdi vereli. Olmadan olacağı, hayal edip durdum hep. Endişe ve kaygıyla, ben kendimi yordum hep. Pembe gözlük takıp da, hayata bakamadım. Kafama dertten başka, hiçbir şey takamadım. Hep kendimle söyleştim, dertler içime aktı. Sanki kızgın lavdılar, aktığı yeri yaktı. Bir volkandı yüreğim, lavı içine akan. Fokur fokur kaynayıp, kendi kendini yakan. Saçımı saran aklar, sakala da düştüler. Acı gerçekti onlar, ne hayal ne düştüler. Yarış etti çizgiler, alnımı kaplar iken. Zamanın acımasız, okunu saplar iken. İnatla direnirken, tüm bunlara bedenim. Kalmadı yaşamama, hiçbir geçer nedenim. Sustu artık yıllardır, beynimde çalan davul. Uzağa gidiyorum, elimde tahta bavul. Beyaz bir damatlık var, bavulumun içinde. Düğünüm var arz ile, ayın yirmi üçünde. Günleri ilmek yaptım, uç uca ekliyorum. Tüm dostları muhakkak, düğüne bekliyorum. İsmail SIKICIKOĞLU SAVAŞTEPE/BALIKESİR K.S |
Çınar GÖLE