BİNBOĞALARDA YAYLA ŞÖLENİ
Kan kokar yaylalarımız
Sarı safran yerine, sümbül yerine Bakarsın ki bir can düşmüş ölümcül Yalçın kayaların gölgelerine... Bu can belki Emirli’den bir yiğit Belki Dirgen Alilerden birisi Çobanların kavalına kan bulaşır Yürekler hep korku taşır, kin taşır Bitmek bilmeyen kavgaların, zıtlaşmaların Gayrı gelmez gerisi... Ağıtlar yakılır kıl çadırlarda, Binboğalarda Aheyyy! Mavzer sesleri duyulur ha bire! İnatçıl katırlar tepişir, kolan kırılır Silahların sıkıldığı yöne doğru tedirgin; Kırçıl köpekler ulur, kangal cinsi köpekler Karışır ıslık ıslığa Obalara kara haber ulaşır Ve bir uyuz keçi sırtını kaşır Emlik oğlaklar, kuzular meleşir ağılda Sürüler çoban bekler... Elma yanaklı kızların, dul gelinlerin Gözlerinde yaş, kalpleri hüzün dolu Bizim yaylaların değişmez töresi bu Evet, bu kan töresi; Bakarsın ki barhanalar yüklenmiş göç hazırlanmış Eh, artık yavaş yavaş; Çanbış katırların sırtında tutulur yayla yolu Kaymaklı höşmerime, kenger aşına veda Elveda Akpınar, Çukurpınar, Kayabaşı’na veda Elveda Bir deli poyraz eser, yapraklar hışır hışır Issız yurtlarımızda akbabalar dolaşır... İşte böyle gardaş! Kan kokar yaylalarımız Sarı safran yerine, sümbül yerine Bakarsın ki bir can düşmüş ölümcül Yalçın kayaların gölgelerine... Ahmet Süreyya DURNA Şafak Taarruzu (Şiirler) AÇIKLAMA: Şiirde adı geçen yerler; Kahramanmaraş’ın Afşin ve Göksun ilçeleriyle Kayseri’nin Sarız ilçesi hinterlandında yer alır. Bu şiiri, Gaziantep Kavaklık’ta “hani yeni şiirlerin yok mu?” diyen, çağın büyük ozanı hemşehrim Aşık Mahsuni Şerif’e takdim ettiğimde çok beğendi ve “gel bunu hece ölçüsüne göre manzum bir biçime uyarla da, besteye dönüştürelim” demişti. Ayrıca buraları benden çok daha iyi bildiğinden “Allah kısmet ederse o yöreleri gelip son kez görmek istiyorum, yayla havalarını ciğerlerime çekmek istiyorum, bana eşlik eder misin?” diye, ilave etmişti. Takdir-i ilahi işte! Ne ben, bu şiiri onun dediği kalıba sokabildim, ne de onun ömrü kâfi geldi. Bize göre aramızdan erken ayrıldı. Ruhu şad olsun. |