Hayal Ve UfukOnlar... Bin bir hayal içindeydi, azim, ihlas Ve cefada kanaat sahipleriydi Her şartta Şikayetçi olmak istemezlerdi Umutlarını sabırla inşa eden ümitlerdi Hayal Elbette ufuktur bilinmeli,ufuk fikirsiz olmaz elbette hakikat düşünülmeli ne kadar hülyaya dalarsan dal, zafiyetten geçilmeli Tutku, beklenti sınırı gözetilmeli İhtiras zihin ve gönülde illettir gafleti bilmeyen zafiyet içindedir Hamt Aklın, kalbin, şuurun gereğidir Nadan olan nanköre söyle ne demelidir Kişiye Sövüp, saymak cehalettir, Hiddet, şiddet, adavet ehli olan rezildir Haline Muti olan, gayreti hayırda arayan Kim olursa olsun ihsana talip kimsedir İçim.. titrer öyle üşürüm, kimseye ses etmez düşünürüm Kendime Yabancı olduğum kadar sefilim kime nasıl sual ederim, biçareyim Günüm Gecedir bu hal içindeyim ben şemsi, Mah’ı neyleyim Ezik Ve alçalan ruhumla böyleyim kimseye nazar edemem, çekinirim Kaybolan yıllar aklıma geldikçe haya ederim, Beyhude geçen ömrü heba eden zafiyetim Ben... Şimdi nasıl Endişe etmeyeyim Zihnimden uçup gidenleri kime ne cür’etle izah edeyim Sıkı Sıkıya tembih ettikleri Siparişler neydi bileyim Böyle yorgun, unutkan zihni Kime mazur göstereyim Ah Refikam gücenecek Kimden medet bekleyim Bir neşe ve huzur içinde Sevinçle kapıda bekleyeyim Mustafa Cilasun |