HASRETE UMUT EKTİM
Bilir misin hüzün iskelesini,
buğulu camlara hapsolan gözbebeklerimin çaresizliğini, hicran ateşini, düştüğüm dehlizleri, zindanı kardeş, yalnızlığı eş ettiğimi bilir misin? Yeşermeyen ümitleri, yitik hayalleri, kaybolan düşleri, İsyanlarımı, asiliğimi, sevda nöbetlerimi, güneş açmayan yüreğimi, yokluğunun boşluğuna savrulup gittiğimi, meçhule doğru savrulup yittiğimi, yine de hasrete umut ektiğimi, bir umuttur diye yeşermesini beklediğimi, her defasında bomboş dönen ellerimi, kırılan mahzun gönlümü, sensiz çiçek açmayan , kelebek uçmayan mevsimleri bilir misin? Saadeti sensiz tadacağım derken, söylediğim yalanla kandırırken kendimi, ikimiz için üzüldüğümü bilir misin ? Ha bilir misin? İnadım inat dedin çekip gittin sabah erkenden, bir hoşçakal demeye tenezzül bile etmeden. Yârim, yaram, merhemim, sen benden gittin ama ben senden hiç gitmedim Gidemedim... Handan Uçak Tunca |