İŞRET VE SÂKİO sâkinin işvesi mi, mey mi bilmem, câm dolunca İşretin ilk kadehinde, câm içinde mey lâl olur. Sonra sâki lütfedip de, peymâne lebler olunca Serhoş etse de buseler, lezzetleri zülâl olur. Rayihası mest ederken sînendeki güllerinin Müptelâyım sohbetine senin tatlı dillerinin. Sen sakınma, ko dökülsün mey, üstüne ellerinin Dudaklarım seve seve o ellere destmâl olur. Ve duygular birleştikçe güzelleşir bu hoş sohbet Bir âlemde, sâki ile hem dem olmak ne saadet... Mahmurlaşır da bakışlar, uzadıkça bu muhabbet Peymâneler şekerlenir, vuslat gibi bir hâl olur. Hele, bir de, bir nihavent lütfederse hoş sesinden, Gönül başka ne ister ki bu ’mutluluk sâkisi’nden... Deste deste gül toplanır, o gülistan sînesinden Gönül rahşan ve çerağan yeri gibi mahâl olur... Ünal Beşkese :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: zülâl..........:tatlı, duru, lezzetli su destmâl........:el bezi çerağan........:donanma, şenlik |