Çelikten İradeni Yücelt
senin varlığın için
armağan edilen bu güzel hayat, amansız ve acımasız diye, şaşırıp, ona yenik düşme. bıçak kemiğe dayanabilir, yüreğin ansızın çılgın korkularla sarsılabilir. çünkü bu düzen yanlış. cehennemde ki şeytanı bile korkutacak türden. yeter ki sen, şeytana pabuç bırakma. ona başkaldırıp, savaş açmayı bil. iyiki varsın. varlığına sunulan bu. sana sunulanın kadrini kıymetini bil. bütün dereler ırmaklara akar. ırmaklar da denizlere. acımasız soğukları ısıtan bahar fırtınaları değil mi? yenilgi varsa her savaşta, yengi ve zafer de yok mu? her zaferin de bir ödülü vardır. yeter ki sen, baharı karşılamayı bil, zafer ödülünü alacağın inancını kaybetme. sıfırı tüketebilirsin ama, her hayatta bir kesişme noktası vardır. acı,buruk,şaşılası, çarpıcı bir yaşam tutkusu sevginin katıksızıdır. sevginin daha fazlasını iste. doğayı ve insanı sevmedikçe, ruhunun bir parçasının ölü olduğunu bil. hayat acımasız ve amansız diye, yelkenleri suya indirme. tüm acılardan daha korkunç, buz gibi soğuk ve donuk olanı ona yenik düşmektir. ruhundaki yenilgiyi ve sessizliği bıçak gibi yırt. acımasız ve uçsuz bucaksız bir sonsuzlukta da olsan, direnme inancını kaybetme. köklerini paranın içine salan bir hayatı aslaa isteme. şafağın söküşünü bekle. yeter ki sen, çelikten iradeni inanılmaz, ulaşılmaz bir doruğa doğru, tutkulu bir gülümsemeyle YÜCELTMESİNİ BİL. Erol Semiz. |