VAKİTSİZ SÖYLEYİŞLER-II
6. NOKTALANMIŞ SERÜVEN
a. acılarımı yoğunlaştırırım, çınlatırım dağları üzüncümü saklayacak yer bırakmadılar bende eriyorum, deli-divâne miyim verimsiz sevdalardan kapıları kapalı vardığım her tutkunun bıyıklarım kırağılarla ıslanıyor gündoğumlarında artık ne bir ezgi, ne bir ses, kargışlandı dillerim suların çağıldamasına bile sinirlerim geriliyor sinirlerim geriliyor çimenlerin çıtırtısına omuzbaşlarım yadırgıyor ne zamandır günışığını sürekli eylül dağınıklığı dolanıyor bacaklarıma sarmaşıklarla da avunamaz oldum, eskiden ne çok severdim aralarında fısıldaşan uç uç böceklerini düşerdim not defterime sevme melekelerim paslandı, karşılandım yumruklarla küfürlerle çamurlarla yargılandı kimliğim o düşmanlarım beni çekiştiriyorlar kokuşmuş ağızlarıyla ben noktaladım oysa serüvenimi, bilmiyorlar mı hayatımın ayrıntıları işte, n’etsem sözcüklere sığmaz fazla hırpalandılar hepsi kapkara birer ünlem b. nereye dönsem: kin yürürlükte, nereye savrulsam kan bir asker mezarının başında yazdım bunları 7. ACI benim temel motifimdir acı şiirimi sert fakat sokulgan kılar sevgilimin beni bitiren bakışında o havaya, suya, toprağa düşen cemrede o annemin basma entârisinde onu gözledim yonca tarlasında tırpan sallayan babamda onu ilkokullu yeğenimin karnesinde de benim temel motifimdir acı şimdi sapı kırık bir fesleğende 8. BENİM YÜZÜM koca yangınları başlatmakla ünlüdür yüzüm ondan sicilli sevinç deryâlarına dalsın istenmez sabırsız ve saygısızdır gerektiğinde yüzüm benim aleyhinde törenler düzenlenir danslar edilir -tutam tutam gül için dövüşmeyen ne bilsin- manşetlerden belleklerden zorla silinir işte bu yüzüm hırpalanmış horlanmış ve mor dağlanmış yüzüm acılar gergefinde işleniyorken fetvâcının biri şöyle buyurmuş: -kırılsın dal soyundan oğlanların o kıvrak parmakları özlemleri kana bulansın unutulan bir şey var onu vurguluyorum: benim yüzüm beş-on yaz’ın elvedâsı değil ki kaç istasyonda dağılırdım ben kaç ağlaşırdım? 9. İNSAN(C)A ŞİİR Katışıksız dost Erdoğan Demirdöven için --- kıvılcımlanmış bir kasırgasın sen toplasam şiirimle öyle bir kasırga olma hâlini yepisyeni yangınlar oluşsun diye sen sallantısız karşılıklarsın çıkaramam ki eksikliğimden öyle bir karşılık olma hâlini elemlerimin gidip gidip gelmelerinden inceldiği yerden kopmayan bir özlemsin sen çarpıyorum kavrukluğumun bileşkesiyle öyle bir özlem olma hâlini sesimin etkinliğini tüketesiye az rastlanır bir fenomensin erdoğan, senin öyle bir fenomen olma hâlini böldüm "yazık ömrüm"ün kör güncesine dirimden, zulümden, ölümden öte 10. SEN ÖYLEYDİN yüzün sevda tayfunuydu, unutulur gibi değil barut fıçısından farksız sözlerime değerken kıpırdasak, yangın çıkardı bütün kentlerde bu şiiri cayır cayır yakabilirdim fethedilmez ülkeydin sen, kan çanağı yürekte |