3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1262
Okunma
Sonbahar yapraklarını dilimliyordu akasyanın.
Liğme liğmeydi kapıda kalmış düşünceleri,
Kanadı kırılmış, saçlarına beyazların ambargo uyguladığı
Hüzünleriyle düğüm düğüm olmuş iki ayaklının.
Güneş kaçamak dövüşürken mevzisinde,
Elleri eski moda pantolon ceplerinde.
Geç kalınmışlıkları
Omuzlarından parmak uçlarına
Aktarmalı sefer düzenleyip
Taşmaktaydı, dikişlerine meydan okumuş deliklerden.
Öksürdü, gökyüzünden bir kırlangıç geçerken.
Uzun süre koşuyormuş gibi
Soluk soluğa hissetti kendini.
Halbuki ayakları ayrılmıyordu nerdeyse
Çökmüş bedeni üzerinde taşıyan zeminden.
Oturdu aniden
Türlü acılara, serzenişlere, protestolara,
Salgın gibi yayılan ikiyüzlülüklere
Ve daha nicesine şahit olmuş
Zümrüt yeşili banka
Derin bir uykuya daldı,
Kara parçasındaki bütün ipleri koparmışçasına..
5.0
100% (2)