YOL İŞÂRETLERİ ÖMRÜMÜN-VIIIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kars-Kağızman’da yedeksubay olarak bulunmuştum. Kağızman’ın kültüre-sanata hayli yatkın, konuksever ve bir o düzeyde sıcakkanlı halkını ve doğasını çok sevmiştim. Buradaki ilk çalışmamla, onlara/oralara selâmlar yollamak istedim.
36. KAĞIZMAN ÖZLEMİ
a. sendeki geniş gökyüzü kartallar diyarında yoktu sendeki çıkarsız sevmeler, sevilmeler tâhir ile zühre’nin aşkında yoktu bir türkü tuttursalar kırsallığından inerdi sel sel düzlüğüne kızlar onu alır da destana döndürürdü yerin yedi kat derinliğinden halaylar çekilirdi düğünlerinde sazlı-sözlü söyleşiler olurdu damla damla, kesit kesit akardı hüzün nasırlı ellerinden şâhindere’n ne hâldedir kurtkulak dağları’n gene de dumanlı mı yangın yeri yüzleriyle gözümde tütüyor kağızmanlı hıfzı’nın delibaş torunları b. ah, kağızman kağızman onulmaz özlemindir dönenir içimde senlice geniş değil ki bugün gökyüzü senlice çıkarsız değil ki sevmeler, sevilmeler 37. İRKİLME! ey yaralı yanımda yürüyen özsu, sakın irkilme! dünyanın ve kıyâmetin acısını duy duy yüreğinde iyi yürekli kovboylarla dost ol örneğin ıslak çadırlarında dinlen göçebelerin türküler söyle bir yeraltı ırmağının aktığınca ak kumpasların ilençlerin içinden duygusal, ince ışığımın ortasında duran geceyi gecende kırılan gizemsel ışıkla bir dantel gibi işle! sana sevdalanmak, dehşet güzeldir dehşet güzeldir senin koynunda sabahlamak şaircesine sevdiceğim,"meri kekliğim"(x), günahkârınım öyle (x): Enver Gökçe (*): İnsancıl, Şubat 1992, Sayı 161. 38. TÜRKÜ GİBİ İKİ PARÇA 1. yanık bir türkü söyle yanık bir türkü söyle bakarak gözlerime işleyip yüreğime tıpkı bir kurşun gibi ve yağmurdan ses getir rüzgârdan nefes getir sevdamızdan söz getir sıladan dönmüş gibi çıkalım dağa-taşa koşalım kurda-kuşa dostluğa ve barışa köprüler kurar gibi 2. turna gibisin güzelim turna gibisin güzelim göçüp göçüp duruyorsun sevdanın sarp yollarında beni fazla yoruyorsun oysa bende kalabilsen yüreğime inebilsen şu sevdamı ölçebilsen bir daha hiç göçer misin? 39. DOKUNMAYIN dokunmayın bir dinamit gibi patlayabilirim bir yıldızın kaymasına geceden katışıksız bir sevmenin yapayalnız ölmesine tutuklanmıştır yürektir bu saatlerce ağlayabilirim 40. BU SÖZCÜKLER a. bu sözcükler yok mu bu sözcükler hepsi de başımın püsküllü-belâsı olmasaydılar iğne-iplik kalmazdım asla kıyım kıyım kıyılmazdım onlarla sevdim ben insanın çabasını onlarla tiksindim insandan şarkılar söyledim, şiirler yazdım yalınayak, başıkabak çıktım dağlardan kavganın mertçesini onlardan öğrendim bir turnanın ardında kaybolup gitmeyi esmerini, kumralını, sarışınını ayırmadan kızları sonsuza değin sevmeyi onlar olmasaydı konuşamazdım delicesine çağıldayan ırmaklarla 20. yüzyıl’ın alçaklığına karşı yaşamın yüceliğini savunamazdım b. bunca karanlık içinde boğulur kişi iyi ki sözcükler var, hepsinden hoşnutum başımın belâsı dediğime kanmayın sürgüne yollansam da onlardır yurdum |