ESKİMİŞ ELLERİMavi kızıl bir akşam üstü Yapraklar yeni düşmeye meyletmiş Hüzün bulaşmış evlerin duvarlarına Açık pencereler yırtık tülden dökülüyor hüzünleri Eskimiş elleri, eskimiş yüzleri eskimiş sıvaları dökülen evler gibi teneke saksıda kalmış, inadına çiçek deren umut ve öpücüklerin merhem olduğu zamanlarda çorak bir anı sessiz, ölüm gibi şehir dışında kalmış mezarları unutmak kadar özgür unutmak…..yağmurun kokusunu ,dudaklarının tadını ama öyle bir anda değil korkar gibi yaşamaktan vazgeçer gibi vaat edilen cennetten bakmadan ardına, geçerek yarından bile bugün ölerek yalnızlaşır insan, viran evler gibi söyleme sakın kimseye nasıl sevdiğini. demet erdoğdu |