La Eylülla dedi biri; ağızlarını buruşturdu papatyalar soğuk canhıraş gölgelerden sızıyordu seviyor sevmiyor sesleri büzüşmüştü ellerinde yaseminin/ peki sen! oğul otu huysuz virjin saçlarına hangi rüzgar renkleri gözlerine hangi yaban tavşanı saklan yamaçlarına sazlıklarına gözelerine/ artık bil ki; kazan kaldırdı karıncalar bal dokundu ayaklarına kışlık doldu ağızları erzakları... şimdi! serçelerin kanatları üşüyor uğur böcekleri uğursuz artık ciğerlerine çeke çeke yaz güneşini/ erimiştir avazları dilleri... geriye yazdan kalan bir sanduka doldur çiçeklerini,sevgilerini,telaşlarını doldur da öyle gel yamacıma/ korkma kimse duymaz yaz kalıntılarını sırlarını,gizlerini,günahlarını/ lala düşsün dilin la eylül/ ketum yalnızlığında... |
Şairin emeğinin karşılığı alkıştır...
Beğendim...
.................................................. Saygı ve Selamlar..