Hiç BeklemiyorduHiç.. Beklemiyordu Sanki alay ediyordu İhaleleri anbean takip ederek Servet elde etmenin peşinden gidiyordu Kızdığı zaman sınırı geçerek ağzına geleni söylüyordu Onu dinlerken müteessir olurdum, şanı, şöhreti şer ve ihtirasta arayan ne kadar bedbaht derdim Maneviyat dediğin ne ki üç beş dilenciye, fakire verdin mi, onların duasını aldın mı iş tamam der ve gülerek giderdi Şimdi musalla taşında yatıyor sessiz ve kimsesiz, kimileri ondan habersiz, varlık için sığındığı hırsı, hıncı, ihtirası viran olan densiz Ney... Ne söyler Neyzen özünü üfler Halde dem bulmayan söz tesir mi eder Hattat Kelamı kadiri zikreder Ham olan hal rahlede edebe girer Huşu, haşyet zail olursa enaniyeti önceler Kalem Suskun bir keder Azmeden talebeyi bekler Okumak, anlamak, araştırmak bedel ister Hep Sükut eyleme İdrakini, vecdini aşıktan gizleme Meczuba rastlarsan sual etme, o anlatır dinle Sazın Her tınısı sözdür Güfte ve beste adına ümittir Ruha, kalbe tesir etmeyen tını oynaş içindir Gülme. İlla güleceksen Gülün edebini, naifliğini nazar etsene Ham söz söyleme, aklına geleni devirip dökme Dur, düşün Önce kendi halini dinle Vicdanın sızlamasın tercihlerinde Aklın kararmasın, gönlün uçmasın zafiyet neyine Mustafa Cilasun |