Anlayamazsın
Ayrı dünyaların insanıyız biz
Sen benim hâlimi anlayamazsın Farklı kültürlerin lisanıyız biz Sen benim hâlimi anlayamazsın Sen cazı seversin, ben ağıtları Sen para görürsün tüm kâğıtları Sen dost zannedersin pis tağutları Sen benim hâlimi anlayamazsın Şehirden hoşlanmam, dağda gezerim Bulvardan haz almam, bağda gezerim Sola meyledemem, sağda gezerim Sen benim hâlimi anlayamazsın Gece sabahlarım tandır başında Hilâli görürüm yârin kaşında Acılar demlenir gözün yaşında Sen benim hâlimi anlayamazsın Sen tabakta yersin, ben bakır tasta Uzaktan yel esse olursun hasta Kanun tanımazsın, koyarsın posta Sen benim hâlimi anlayamazsın Senin kış dediğin bize bahardır Sana gece olan, bize nehardır Sende eksik olan iffettir, ardır Sen benim hâlimi anlayamazsın Sen Vatikan dersin, ben Mekke derim Bardan dem vurunca ben tekke derim Sen fötr şapka dersin, ben takke derim Sen benim hâlimi anlayamazsın Bizim için iman muhkem bir kale Sen Haç’a aşıksın, bizler Hilâl’e Bizler aşınayız hüzne, melâle Sen benim hâlimi anlayamazsın Aç’ı bilemezsin, tok yatan züppe! Kalbi ecnebiyle bir atan züppe! Kirli geçmişinden bir utan züppe! Sen benim hâlimi anlayamazsın M. NİHAT MALKOÇ |