Düş-Revize
Seni gördüm dün yine, o efsunkâr halinle,
Beni meftun eyleyen emsalsiz cemalinle. Vakit gece yarısı, sense sahildeymişsin, Başını biraz mahcup, hafif yana eğmişsin. Kahverengi gözlerin, sevgiyle gülüyordu, Bakarak derin derin, bir şeyler söylüyordu. Savrulurken rüzgârda, kumral sarı tellerin, Tutmak için beyhude, uğraştaydı ellerin. Yuvarlak yakasıyla, siyah renkli kıyafet, Gönülleri mest eden, inanılmaz zarafet. Kemer belini sıkmış, etekler dize gelmiş, Meltem esintisiyse, sanki tacize gelmiş. Yüz bulamasa bile, öylesine sebatkâr, Bir buse almak için, sırnaşır yalvar yakar, Semada kandil gibi yanan binlerce yıldız, Göz kırpıyordu sana, her biri arsız arsız. Denizse hayli sakin, sessizce duruyordu, Dalgalar yavaş yavaş, kıyıya vuruyordu. Mehtabın aydınlığı, kuşatmıştı her yanı, Yayılan huzmeleri, kutsuyordu mekânı. … Defalarca gördüğüm, her gece aynı rüya, Birkaç dakika sonra, kaybolup yiten hülya! Ne tabir edebildim, ne anlam verebildim, Ne de murada erip, gülünden derebildim. Ardındansa bir acı, sonra kocaman boşluk, Umudun sönmesiyle, ışığa hasret loşluk. Oysa nasıl isterdim, keşke bitmese o an, Saatler işlemese, donup kalsaydı zaman. |