Satır Arası IŞiirin hikayesini görmek için tıklayın O’na
Varlığımın mukaddes sanısını çeken sancılarımın en derin yokluğuna... En sağlam urganları kestim parça parça… Pamuk ipliğine bağlı olursa vefa olur mu? Ay dolanıp dursun başucumda… O da türlü türlü hallere bürünecek nasıl olsa… Mevsimsiz döküldü sıvası Eylül, ekim, kasım Üçü bir arada derdin Kapısı ahşap Penceresi ahşap Rüzgâra açık, yağmura dost Karla kucak kucağa evin. Koca bir ömrün bütün yaşanmışlığı Gurur belki de beşiğidir kibrin Nice ayrılıkları sütüyle besler Sıcaklığıyla sarar Öylesine sarmalar ki şefkatinden Boğulduğunu fark etmez insan En kutsallarını ayırdı günübirlik olandan tek tek. İnce eleyip sık dokumak gerekti. Eksikler toplanınca geriye hayat kalmayacaktı nasıl olsa… Kiraz ağaçları, Derenin şırıltısı Tenime değen zemheri ayazı Umudu karaladığım saman kâğıdı Arsız kadın gülüşlerinde kaybolur. Sonra derler şikâyet zamandan O halde nereye koymalı insanı. Eteğini öptüğüm kadın Eteğini tuttuğum da kadın… Sırtında uyuduğum kadın Sırtına yaslandığım da kadın… Omzuma yasladığım kadın… Omzunda yaşlanacağım da kadın… Ellerinden kınaları temizlendi. Başka hiçbir makyaj malzemesi olmadı zaten. Saçları çözüldü. Kuşağı asıldı duvara. Vasiyetine uydu vasileri. Yapılanlar herkes için düzenlenecek törenden ibaret değil miydi nasıl olsa… Sinan YILMAZ |
Okurken haz veren, Çok güzel şiir...
Beğendim...
.
.................................. Saygı ve Selamlar.