kızıma / dörtsen "özlemek" ne demek elbet biliyorsun da bir baba nasıl özler onu bilmeyeceksin.. bozkır yolları desem bozkır yolları kızım, sen onu da bilmezsin.. biz seni, hep yeşil ovalarla hep mavi denizlerle hep parlayan güneşle hep yedi rengi olan bir gökkuşağı ile büyüttük güzel kızım.. bu yüzden sen, sen neşet baba bizi neden çok uzaklara götürür bilmiyorsun; öğretmek borcum olsun.. sen "özlemek" ne demek elbet biliyorsun da bir baba nasıl özler onu bilmeyeceksin.. şimdi ben "nazım" desem "memet" desem mesela, "varna" desem, "can" desem, "evlat" desem, "evlat" desem can kızım, sen onu da bilmezsin.. biz seni, demiri toz etmeden kan serpmeden gökyüzüne kül ekmeden gökyüzüne hep yedi rengi olan bir gökkuşağı ile büyüttük güzel kızım.. bu yüzden sen, sen ahmed arif bizi neden diyarbekir’e götürür bilmiyorsun; öğretmek borcum olsun.. sen "özlemek" ne demek elbet biliyorsun da bir baba nasıl özler onu bilmeyeceksin.. şimdi ben sevda desem ve göğü kucaklayıp getirsem sana kızım, koklasan ve açılsan koklasan güzel kızım sen onu da bilmezsin.. biz seni, bir kozanın içinde kelebek olana dek; kanatların can kızım kanatların sabaha ulaşıncaya kadar üstüne titreyerek büyüttük güzel kızım.. bu yüzden sen, bir bir çekilirken teslim bayrakları ve gitmelerle tozarken avrupa yolları yeryüzü nasıl bir gün aşkın yüzü olacak bilmiyorsun can kızım; öğretmek borcum olsun.. sen "özlemek" ne demek elbet biliyorsun da bir baba nasıl özler onu bilmeyeceksin.. ikiağustosikibinonyedi istanbul |