Elveda..
.
Elveda... Ne kadar vurgulu bir seda Vicdanın, dimağın sükut eylediği bir eda Sevginin, özlemin, mecburiyetin hasret yaşatacağı cefa Sabrın, azmin, umudun, arzunun, tutkunun rota çizdiği derin bir veda Faniyi anlamak, baki olana sadık kalmak, şirkten arınmış olarak inanmak adına sessiz sevda İrade kullanarak, nehiyden sakınmak, azimle nasibi aramak, Hak rızasına kanmak ve ihlas ile refik olmaktır vefa Bir lahza içinde, şakaklardan ter sökün edince, gözler kendinden geçince, dil kurur birden bire, melal konuşur hal sahibine O an... Dalmışım Düşünceler sokağında Ufkun alıp götürdüğü umutlarda Sessizce ilerliyorum, bazen nereye gidiyorum diye soruyorum, uzaklara, oldukça çok uzaklara gitmek istediğimin farkındayım Yaşadığım ve imtihana tabi tutulduğu gezegeni ne kadar tanıyorum, niçin bu kadar yabancıyım diye şahitlik yapıyorum Şiir gibi mümbit olan ve beni benden alarak huzur, haz, sevinç ve özgürlük yaşatan dağların, ovaların, şelalelerin, yeşilliğin kollarına kendimi bırakıyorum Acaba kendime ne kadar yabancıyım, beden ve ruh olarak mes’uliyetten neden bu denli uzağındayım Yılanı görsem, akrebi tenimde hissetsem, börtü, böceği döşeğimde gezdiğini bilsem ne kadar korkmaktan emin olurum Oysa ben onlara zarar vermedikçe, öldürmeye teşebbüs etmedikçe nasiplerini arayan, hilkatleriyle barışık yaşayan yaratıklardı Kimi... İhtiras sahipleri Tefrikayı, nifakı severler Varlık sahibi olmayı böyle bilirler Ne kadar güç sahibiyse O nispette Yaşadığı cemiyete hükmedebileceklerine inanırlarAkide adına, ahlak, şeref ve onurlarını varlık için değiştirirler İlah edindikleri ve sonradan vazgeçemedikleri her türlü talan ve gasbı meşru görürler Bu ve benzer durumda olan her kim varsa ve hangi sıfat ve makamda bulunsa insanlık ve hakkaniyet adına yüz karasıdır Mustafa Cilasun |