Son Yolculuk
Bakmayın musalla taşında yattığıma
öldüm sanıyor millet. Varsın sansınlar, öldüysem kime ne. Dünyalık bütün korkularımı,aşklarımı, bütün sevdalarımı ardımda bırakarak Menzile yürüyorum. Aslında kıskanıyorlar,baksanıza nasılda koşup gelmişler bu son yolculuğumda, nasılda doldurmuşlar caminin rıhtımını. Rıhtımda gemi demirlemiş inen yok binende benden başka. Bugün tek yolcu benim. Kimsede çıt yok,benim konuşmamı bekliyorlar. İnadına konuşmayacağım,konuşurmuyum artık. Biraz önce bensiz namaz kıldılar. Şimdide karşımda duruyorlar.Namaz kılıp gönlümü alacaklar. Bıraktım söz hakkımı İmam efendiye ne söylerse kabulümdür. Hatta sizin de varsa söyleyecekleriniz başım üstüne. Bakmayın gemide yalnız olduğuma son krallığımı yaşıyorum eller üstünde. Birbiriyle yarışıyor,omuzlamak için herkes. Son gemi alırken rıhtımdan demir,ak güvercinlerle gökten rahmet ve dillerden tekbirler dökülür. Meçhullerin deryasında okunur dualar, gelir birbiri ardına Yasinler Fatihalar. İşte geldik son durak,yol meçhul ve uzak, Dualarla indirdiler sarayımın mahzenine yavaşça, çözdüler bayramlık beyaz giysilerimin kemerini tahtalarla kapattılar bedenimi, nasılda biliyorlar benim ağaçları sevdiğimi. Örttüler üstümü kara toprakla,onunla da dosttum bilirsiniz. Öldü sanarak bırakıp gittiler, Ötelerden kimsenin haberi olmadı. Üstünde adım yazılı dikili bir taşla bir yığın toprak birde sevgiyle işlenmiş amellerim kaldı benimle. Hüseyin Çiftçi Mayıs 2008 |
kaçınılmaz son ne güzel dökülmüş mısralara..
yüreğinize sağlık..