Yalnızlık
Çocukluk ve gençlik yıları
Vefasızlık edip terk edince bizi. Titrek bir kalp Hafif buğulu gözlerle Bakakalırız bu fani dünyaya. Merdiven dayadığımız burçlar Tek tek yıkılır devrilir kendiliğinden. Bitmeyecek sandığımız yokuşlar Dönüşür ansızın uçsuz bucaksız ovalara. Yıldızlara bakar Bir yer ararız Onlar arasında kendimize. Eğiliriz çiçeklere Geçmişin kokusunu duyarız yalnızlığımızda. Adına arkadaş dost ve akraba dediğimiz Kalabalıkların da kalmamıştır vefası. Oysaki umarız Dünya çölünde vefayı, Etrafımızda gördüğümüz herkesten. Gençliğimizde terk edince bizi İçten dışa doğru büyük bir boşluğun uğultusu duyulur Ne Dünyanın gerçekliği Ne hayatın tutunacak bir ucu kalır ellerimizde. Gökyüzüne değil toprağa bakar yürürüz. Hayata değil acılara tutunuruz. Geride kalan her şeyi yok sayarız. Bütün sokaklar çıkmazda düğümlenir Oynadığımız oyunu tekrarlar Sonunun gelmeyeceğini bile bile Herkesin ve her şeyin tenhasına düşeriz. Hiç gelmeyecekmiş sandığımız Sevdanın da Gurbetin de Vuslatın da kapıları Hep yalnızlığa açılır ansızın. Bir fırtına başlar, Gönül bahçemizdeki tüm ağaçlar Sökülür kökünden. Hüzün ve acı savurur harmanımızı Gözlerimiz yanar Durur belki kalbimiz Eski yaralarımız sızılar Yalnızlık denizinin tuzundan. |
Canlı şiirinizi ve düşündüren yüreği kutluyorum, çok güzel…
………………………………. Saygı ve Selamlar..