BİR ŞAİR
1940’ların karanlığından
bir şair alnı ak, gözü pek "fedâiler mangası"ndan adı: niyazi akıncıoğlu ıstıranca dağları’nın çiçeklerini incelikle bastırarak göğsüne öyle yazardı şiirlerini ne zaman baksanız, paltosunun içinde birbirine can havliyle sokulmuş yaralarıyla söyleşen birkaç çift kumru kâh sılasında, gurbetinde kâh gökyüzünü selâmlardı hürriyet aşkına başının üstünden değercesine geçerken bulutlar bir garip olurdu söğüt ağaçlarına yaslanmasını ıslık çalarak çocuksu bir taşkınlıkla severdi küsmesi de gönüldendi, barışması da halkların yaşayışıyla, akarsuların akışıyla aşılardı düşüncelerinin tohumunu militarist-millî şef’li yıllardan bir şair, bir avukat vicdan istasyonu gibi çalışan yeryüzü yurttaşıydı yâni yürüdükçe iyileştirirdi dünyayı ve yolunu (*): Bir Nokta, Haziran 2015, Sayı 161 |