HeceHece... Meftun eden bilmece Hali, melali alıp götüren güvence Muştuya gebedir şemse hasret olan gece İdrake, şuura, dimağa, kalbe inşirah zerk eden fecre Gören göze, anlayan basirete, yürek gücü muhkem olan kalbe Güçtür, kudrettir, ümittir, hevestir, hasrettir, firkattir, özlemdir vuslata ihlas arayan öte Neyleyim... Şikayetten ziyade Sabrı, teenniyi, nezaketi severim Hal ham ise, şuurdan nasipsizse ne beklerim İnsan olma istidadı ve azmini gösterenlere imrenirim Kendi zan ve bağnazlığından yasaklar koyan zaafı yakinen bilirim O kişiliğe sahip olan her kimse bizzat kendini geliştirmek istemezse taassubiyeti nasıl benimserim San’ata, musikiye, resime, sazende ye, hanendeye, edebiyat ve şiire, sosyolojiye karşı ön yargılı olana nasıl itibar ederim Sanal kişiliği, riyakar olma özelliği, takiye yapma densizliğini, kılık kıyafeti sakal, şalvar, cübbe, sarık, cilbap olarak şartlı bakan zihniyete söz tesir etmez ne söylerim Yaşlı... Adam hasta yatağında Hüzün içinde mahzun halde bakıyordu Kapıdan kim geçerse geçsin yutkunuyordu Günlerdir beklediği, sahiplenmek adına güvendiği bir türlü gelmiyordu Geçmiş olsun diyenlere karşı boynunu büküyor, gözlerini üzüntüyle sakınıyordu İçim titredi, yüreğim sızladı, bin bir sualler zihnimi zorladı, ya sabır dedim, şifalar diledim, ağlayarak bana canla sarılıyordu Mustafa Cilasun |