Cehalet…
.
Kefaret dedikçe gama, kedere, Arsızın yolunda halı cehalet… Aczi yükledikçe bahta, kadere… Hurafe çölünde çalı cehalet… . Uğraşmaz elbette hakla, hukukla, Bir “usta” elinde oynayan kukla… Düşmanca baktıkça idrake, akla, İnsanlık fikrinin salı cehalet… . Uygarlık selinin şark safrasında, İnler de, yok zerre fark tafrasında… Riya partisinde, şirk sofrasında, İnanç tacirinin balı cehalet… . Gördüğü istisna, duyduğu asıl, Bir hocaya göre neden ve nasıl… Sorsan da bilinmez, yaşı kaç nesil, Gaflet ağacının dalı cehalet… . Ne yapacaksın ki ilmi, okulu, Kurtuldun, oldun mu bir şeyhin kulu… Uşağın kırk yerden yamalı çulu, Beyin kürk, hanımın şalı cehalet… . Sömürü yoluna şükür döşeyen, Garibin sırtından beleş yaşayan… Mazluma mutluluk düşü taşıyan, Zalimin atının nalı cehalet… . Eşitlik, hürriyet bir de adalet, Olmayan bir yerde bitmez sefalet… Esaret neşesi şerre delalet, Şeytanın tapulu malı cehalet… . Veli BOSTANCI |
Kalemin daim yüreğin var olsun
______________________________________________Selamlar