GÜNEŞ ÖĞRETMENİ VURMUŞLAR
GÜNEŞ ÖĞRETMENİ VURMUŞLAR
Yusuf Yılmaz Güneş öğretmeni vurmuşlar. Ağlayan bir çocuk olmuşum. Hıçkırıklar bir mıh gibi beynime vurup duruyor. Başıma kaynar sular dökülüyor. Delirmek üzereyim. Güneş öğretmeni vurmuşlar! Aydınlık gitmiş karanlık gelmiş.. Kara bulutlar sarmış göğü. Ay kaybolmuş. Üşüyorum. Güneş öğretmeni vurmuşlar! Okulunu kapatmışlar. Çocuklar sahipsiz kalmış Çocuklar güneşsiz. Çocuklar yetim . Güneş yere uzanmış, Kanlar içinde. Çıldırmak üzereyim. Güneş öğretmeni vurmuşlar! Dumanlar tütüyor. Neresi yanıyor acaba? Silahlar hiç susmuyor. Köpekler havlamıyor. Burası ne biçim köy? Güneş öğretmeni vurmuşlar. Her taraf kan. Bir tarafta plan defteri, Öbür tarafta kalemler. Yeni aldığı gözlüğü kırılmış. Parmağında altın yüzüğü, Pırıl pırıl parlıyor. Belli ki yeni nişanlı, Belki de nişanlısının haberi yok. Güneş öğretmeni vurmuşlar. Yüreğim kan ağlıyor. Güneşi söndürdüler. Nasıl haber versek? Baba sabırlıdır. Ana yüreği buna nasıl dayanır? Ne desek, Ne etsek, Nasıl haber versek? Bilemiyorum... |