GÖNÜL VERİNCEAşığın dilinde söz dile gelir Kör olan gözleri deryayı görür Leyla’nın aşkını Mecnunlar bilir Ferhatlar Şirin’e gönül verince… Aşığın coşkusu, figanı ahı Vuslatı cümbüştür, hasret günahı Mızrabın tellere vuran feryadı Keremi kül eder Aslı deyince… Aşığın çektiği cananın nazı Boranla geçer baharı, yazı Sırlarını gizleyen vefalı sazı Aşığa yar olur ömür boyunca… Âşık der figanım hep sana Kul eyledin beni kemane yaya Ahu zar eyledi gül, papatyaya Umulmaz dertlere düşürdün diye... Yâre selam olur her bir kelime Gece- gündüz tespih eder diline Can aşkını döker kaleme Bir suna boyluya gönül verince… Âşık ipek mendil yollamış sevdiğine Dertlerini dökmüş kâğıt –kaleme Dağlar ah edip inlemiş ahu zarına Gönül defterini yeniden açınca… Giderken kalbimi götürdün diye Aşkın şarabından içirdin diye Onulmaz dertlere düşürdün diye Vuslatı, firkate çevirdin yine… |
yarenlik eder sevdalı gönül
bir de ay ışığı doğar ki pencereye,
gözlerim seni ister
seni görür..
kutlarım...