iki heceŞiirin hikayesini görmek için tıklayın sana
dilim/dilimİM sonra yüreğinin çıkmazlarına denk düşen bakışlarımın omuzunda durdurup zamanı sevdalıyım sana ben yanan mecnun bütün çapraz piyonların düşlerinde. düşüşlerindeyim yüreğim kor bütün göz dudak çarpımlarına kare kök ekip çapraz sarmalı omuzlarına asanım. kadınım... şimdi sınır -sız bir dolaşımda ağ. ımda. kekre bir tad. siyah saçımın içinde karışıp akanım... hep! o hararetimin ten kaşıntısındaki ucuna. ucuna batan tırnağın ki kanat ama acıtma. seni soluna çekti sesin. içindeki sesin. soluna. kalbine. denk gelen sıcaklığım... uyandırdı göklerdeki çarkı. okuna maviısiyah mızrağım... seni g-özlerimin içine kelebekkelebek ekledim... şah! siyah beyaz bir taşta kırıldı. teninde rengi mor bir ağacın dalındaki o sağlam dudak izi/M kurumadı mı nehirlerin dudaklarım sırılsıklam Allah şahit. aramızdaki söze. dedin. demek! dedim. bak bu bir demek... dedim. sende öğleden sonraların miskinliğine küller ektin. sertim. iki kürek kemiğimin içi. yolumda oturan eşkiyanın seherine dayanan yellerim... ah benim sınır -sızım toz Pembe yerlerine Islak sufleler dilediğim atmosferime sinmiş bir koku buldum. şimdi. sen karşımda iki hece dudaklarımla ezberlediğim... oku! (kuytular) |