Aç susuz kaldık, namerde boyun eğmedik
Bir heves uğruna namusu kurban vermedik
Namus, vatan millet, bayrak, din uğruna
Canımızı siper ettik, dar ağacına giderken
Şahadet şerbetini içip, eyvallah dedik..

Namusumuza göz dikenleri, amenna diyip
Aynı sofrada oturup kadeh kaldırmadık..
Kadın, çoluk çocuk, genci yaşlısı ayak yalın
Cepheden cepheye koşarken düşünmedik
Keseler dolsun, evlatlarımız gemicikler alsın

Bizler şanlı bir milletin çocukları olarak
Gözlerimizi açıp dünyaya nam saldık
Sevmelere kıyamadığımız ana kuzularımıza
Bu Vatan uğruna ellerine kınalar yakıp
Askere yollayıp Vatan sağ olsun dedik...

Dalgalan Ey Nazlı Hilal, Sen yeter ki dalgalan
Dalgalan ki şahadet şerbetini içen yiğitlerin
Gözü yaşlı analarımızın, bacılarımızın...
Doğmadan yetim kalan çocuklarımızın..
Başı önünde, boynu bükük, yüreği kan ağlamasın

Namerde boyun eğersek, kopsun başımız
Bu Vatanı peşgeç çekersek, lal olsun dilimiz
Unutursak şahadet şerbeti içen Şehitlerimizi
Cehennem ateşinde kavrulsun yüreklerimiz
Doğru bildiğimiz yolda Ölmek var dönmek yok

Bilmeyenler bilsin, oğrenemeyenler öğrensin
Yolumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur
Dönersek yolumuzdan bir adım geri bilinsin ki
Analarımızdan emdiğimiz ak süt haram zıkkım olsun..
Türk Doğduk Türk Ölürüz, Bir Gider Bin Geliriz...!

27.07.2017 Pınar ÇETİN Ankara