ÖZLEDİM
ÖZLEDİM
Dalınca maziye, özledim: Dost sohbetlerindeki suskunluğumu, Çocukluğumu, yaramazlığımı, yalnızlığımı, Kırmızı ibikli horozumu özledim. Akşamüstü otlattığım sarı ineğimi, Üzerine konan sakırtlağı, Kokusunu ,iri siyah gözlerini, Yoğurdunu, sütünü, yağını özledim. O her akşam keman çalardı, Ne kibar ne duygulu bir adamdı. Her sabah okula giderken, Günaydın diye seslenen öğretmenimi özledim. Tahtadan yaptığım arabayı, Kendirden kolçağımı, çeltik değneğimi, Uyurken babam saçlarımı okşardı; duyardım… Yumuşacık ellerini özledim. Annem suya giderdi. Güğümünden guk guk diye ses gelirdi. Kül suyu ile başımı yıkardı. İpekten saçlarımı özledim. En çokta Baba Annemin Karayemişten yaptığı pekmezi, Mayhoş tadını, Altında yanan ateşi özledim. İç cebimde küçük yuvarlak aynamı, Tarağımı, naçar saatimi, Ve aynayı güneşe tutup duvara yansımasını Seyretmeyi özledim. Her bayram sabahında, İşlemeli para kesesinden, Bize bayram hediyesi verirdi. Dedemi çok özledim. Serin bir gölge gibi Başımızda bizi bekleyen Ayşe teğzeyi, Eski olan her şeyi özledim. Yusuf Yılmaz |