ESMA-ÜL HÜSNA (3. BÖLÜM)El-Vâhidü Celle Celâlüh Tek bir tânedir el-hâk, Zâtında sıfatında, İşlerinde tek olan, teklik O’nun katında! Es-Samedü Celle Celâlüh Cümle kullara melce’, baş vurulan tek merci, O’dur ihtiyâç gören, gayrının değil harcı! El-Kâdirü Celle Celâlüh Vehmetmek kudretini, yırtar sınırlı aklı, İstediğini yapar, yoktur kalıbı şekli! El-Müktediru Celle Celâlüh Hükümrandır kudretli, iktidarı sonsuzdur, En kuvvetli yanında, acziyetli cansızdır! El-Mukaddimü Celle Celâlüh Dilerse dilediğin, en geriden en öne, Alır da öndekini, koyar ân da en sona! El-Muahhiru Celle Celâlüh Geriye bırakandır, ne şüphe.. diler yapar, Alır istediğini, aldığında bağ kopar! El-Evvelü Celle Celâlüh Başlangıcı olmayan, ilkidir ilkin ilki, Aslı görsün gözlerin, ölmeden önce öl ki! El-Âhîru Celle Celâlüh Nihâyeti olmayan, sonun sonudur sondur, Liyâkât kesbet Beşer, sonsuz acını dindir! Ez-Zâhîru Celle Celâlüh Âşikârdır varlığı, ortada Güneş gibi, İmândan nâsipsizler, baksa da görmez tâbi! El-Bâtınü Celle Celâlüh Bilemez ben-i Adem, tam bir şekilde aslâ, Tepetaklak yıkılır, bildim diyen kıyasla! El-Vâli Celle Celâlüh Tasarruf sahibidir, eşyâyı tek başına, İdare eder şeksiz, hâlel gelmez taşına! El-Müteâli Celle Celâlüh Pek Yüce çok yüksektir, hududu ölçüsü yok, Şu kocaman kâinat, yanında toz hükmü yok! El-Berrü Celle Celâlüh İyiliği bolcadır, kullarını kayırır, Vaadine sâdıktır, kerem eder doyurur! El-Tevvâbü Celle Celâlüh Günâhların bağışlar, tevbe eden kulların, Tevbeler kabûl görür, değiştirir hâllerin! El-Müntekimü Celle Celâlüh Suçları adâletle, cezâlandırandır ki, Gör nasıl öç alıyor, nazarın tam döndür ki! El-Afüvvü Celle Celâlüh Affı boldur gânice, bağışlar hak edeni, Nûr edüben ışıtır, O’na nâdim gideni! Er-Raûf Celle Celâlüh Merhâmeti öyle ki, şevkâtinde yok hudud, Acır nimetlendirir, bunca çirkefken hadîd! Malik-ül Mülk Celle Celâlüh O’dur mülkün yegâne, sâhibi efendisi, Ebedî devamlıdır, tek bâki dir Kendisi! Zü-l Celâli Vel İkrâm Celle Celâlüh İzzet ve heybet O’nun, büyüklük ve ululuk, İkrâmı keremi bol, görememek delilik! El-Muksitü Celle Celâlüh Tüm işleri denk yapar, uygundur birbirine, Adil.. adâlet şaşmaz, her iş yerli yerine! El-Câmiu Celle Celâlüh İstediği yerde ve zamanda yetiren, İstediğin toplayıp, bir araya getiren! El-Ganiyyü Celle Celâlüh Kimseye muhtaç değil, zenginlikte yok dengi, Kâinat hazinesi, yanında değil çıngı! El-Muğni Celle Celâlüh Zenginliği lütfeden, gönülleri doyuran, Doyurduğu kulunu, övüp ele duyuran! El-Mânîu Celle Celâlüh Olmasın istiyorsa, mâni olur oldurmaz, Hükmü kât’i hiç kimse, güç yetirip kaldırmaz! Ed-Dârru Celle Celâlüh Zarara uğratandır, elem, keder, gâm verir, Said şaki nicesin, her hâlini tam görür! En-Nâfîu Celle Celâlüh Yararlıyı yaratır, faydalandırır kulu, Menfeatler akıtır, her yönü eyler yolu! En-Nûru Celle Celâlüh Sevdiği gönüllere, isterse verir ışık, Eşyâyı aydınlatır, o nûrla görür âşık! El-Hâdî Celle Celâlüh İstediği kullara, yol gösteren yol açan, Yol açtığı kuluna, O’dur hayırlar saçan! El-Bedîu Celle Celâlüh Numunesiz emsâlsiz, yapar hayret-i mu’cib, Yaratan icad eden, eşsiz yegâne mucid! El-Bâkî Celle Celâlüh Varlığı devâmlıdır, fâni olmayan tekdir, Sonsuz hayat sâhibi, varlığına son yoktur! El-Vârîsü Celle Celâlüh Varlığı devam eden, servetlere mâlik O, Gerçek miras O’nundur, yokken veren Halık O! Er-Reşîdü Celle Celâlüh Dosdoğru yol üzredir, menfeat yolu açar, O’na tâbi olan kul, seçer bu yolu geçer! Es-Sabûru Celle Celâlüh Günâh işleyen kula, cezâ da acelesiz, Sâbreder tevbe kılsın, yahu neyleriz siz-biz? En güzel isimlerini bana yazmayı nâsip eden Rabbime, sevdiği ve beğendiği şekilde nâmütenâhi hamdolsun... |