ESMA-ÜL HÜSNA (2. BÖLÜM)El-Azîmü Celle Celâlüh Erişemez insanın aklı güdükçe kalır, Hiç kimse sanmasın ki, vehmiyle O’nu bulur! El-Gafûru Celle Celâlüh Öyle çok bağışlayan, mağfireti boldur ki, Mağfiret etsin seni, rızâ heyben doldur ki! Eş-Şekûru Celle Celâlüh İtaatkâr kulların, bakar görür hâllerin, Mükâfatlar bahşeder, asan eder yolların! El-Aliyyü Celle Celâlüh Yücelerin Yücesi, çok yücedir, çok yüksek, Yüceliğin görürüz, mahlukâtına baksak! El-Kebiru Celle Celâlüh Ululardan en Ulu, büyüklerden büyük O, İbâdete, kulluğa, her tazime lâyık O! El-Hafizu Celle Celâlüh Yalnız O’dur koruyan, muhafaza edendir, Hıfzı genele şâmil, görmeyenler nâdandır! El-Mukiyt Celle Celâlüh Barındıran kulları, geçindiren her canı, Azıkların verendir, şükürle yâd et O’nu! El-Hasîbu Celle Celâlüh Cümle mahlukâtının, ihtiyacına yeter, Hesâbın bilir hepsin, tek tek kaydeder, tutar! El-Celîlü Celle Celâlüh Azametli, pek yüksek, büyük yanında küçük, Ululuk sahibi O, eserleriyle açık! El-Kerîmü Celle Celâlüh Öyle bir cömerttir ki, hiç bir kulun ayırmaz, Keremini bol saçar, sanma şaki doyurmaz! Er-Rakibü Celle Celâlüh Gözetimde dâima, varlıklar her dem her ân, Onların üzerinde, Halık gözcüdür cemân! El-Mucîbü Celle Celâlüh Yapılan duâları, işitip kabûl eden, O’dur yalvaranlara icâbet edip giden! El-Vâsiu Celle Celâlüh Nimeti öyle bol ki, eksilmez daim artar, Geniştir, hudutsuzdur, idrâksiz aklı yırtar! El-Hakîmü Celle Celâlüh Hikmet sahibi Rabb’ dir, her iş yerli yerinde, Fiiller en iyidir, kusur olmaz birinde! El-Vedûdü Celle Celâlüh Sever iyi kulların, sevdiğine Âli yâr, Sevilmeye en lâyık, dü cihânda eyler nûr! El-Mecîdü Celle Celâlüh Şanı yüceden yüce, yüksek şeref sâhibi, O’dur en büyük melce’, kulların tek vâhibi! El-Bâisü Celle Celâlüh Peygamberler gönderip, uyaran kullarını, Ölüp dirileceğin, söyleten hâllerini! Eş-Şehîdü Celle Celâlüh Kaçmaz gözünden aslâ, hiç birşey imkânı yok, Her yerde hazır nazır, her olana şâhîd tek! El-Hakku Celle Celâlüh Sâhibidir her hakkın, gerçekten var olandır, Varlığı hiç değişmez, bir tek bâki kalandır! El-Vekîlü Celle Celâlüh Kulların işlerini, daim gözetir görür, Menfeatlerine de, kefil olur da korur! El-Kaviyyü Celle Celâlüh Zayıflığa uğramaz, güçlüdür hadsiz gücü, Zaafı yoktur O’nun, O’dur başların Tacı! El-Metînü Celle Celâlüh Sağlamdır, sarsılmaz O, güvenilir sığınak, En emin kal’a dır ki, O’ndan O’na sığınak! El-Veliyyü Celle Celâlüh Dosttur iyi kullara, yardımcıdır her zaman, O’na sâdık kulların, kalbinde olmaz gümân! El-Hamîdü Celle Celâlüh Olan cümle lisânla, her varlığın dilinden, Öğülendir sonsuzca, hadsiz hamdler kulundan! El-Muhsî Celle Celâlüh Bütün eşyayı kavrar, yed-i kudrette bir bir, Yarattığını bilir, sayı gayrı değildir! El-Mübdî Celle Celâlüh Maddesiz ve örneksiz, halk etti cümle varı, Varettiği eşya da, ayândır O’nun nûru! El-Muîdü Celle Celâlüh Yarattığı eşya ya, hayattan sonra ölüm, Sonra çevirip tekrar, diriltecektir malûm! El-Muhyî Celle Celâlüh Diriltir hayat verir, sağlık ki, nimet kula, Can bağışlar şükürdür, zikrin yerleştir dil’e! El-Mümîtü Celle Celâlüh Öldüren canı alan, O’dur başka yok belî, Ölümü yaratandır, ölüm üstünde eli! El-Hayyü Celle Celâlüh Dâima diridir ki, yed’inde ezel ebed, Sonsuz hayat sahibi, ister kul eder abad! El-Kayyûmü Celle Celâlüh Bütün mahlukâtları, herşeyi göğü yeri, Tutar ayakta kâvi, O’dur kusurdan berî! El-Vacidü Celle Celâlüh Cömerttir varlıklıdır, eksilmez zenginliği, İstediğini bulur, âh görsek enginliği! El-Macidü Celle Celâlüh Şan O’nun Şeref O’nun, büyük şerefi şanı, Ey ben-i Adem dile, O’nu hakkıyla tanı! |
kusursuz mükemmel.