su kesiğibak yine düşlendi gece yokluğun gürlüyor ve gök yarıldı yarılacak ay ışığına batmış, kaydı kayacak yıldızlar anla artık ışığında kuruyan, kaybolan bir ben değilim derken …sabah damladı kuraklığımızın baş ucuna ve uyandık sonra mı… sonra su tozlarını silkeledik üzerimizden eteklerinden sıktığımız gibi güneşi kuruttuk kirpiklerimizde dudağımızda bestesi küllenmiş sönük bir sigara canımız seni çektikçe inan ki kanımız çekiliyor nefesimizden bir bilsen kaç gemi daha geçti sarhoş denizlerimizden her sefere bir sen gelemeyişlerine de hep biz düştük elbette düş/tük ve hiçbir yalnızlık gibi biz de bakir değildik iltihaplanmış bir zamanın unutulmuş yaralarıydık belki de bazen umutlar cellatlarını boynunda taşırlarmış derler bazen de koynunda ecelleriyle ölürcesine sevişirlermiş ve biz zaman ağlarken baş ucumuzda saymadık, sayamadık, kaç ölüm daha var içimizde . . ... . . biz mi kim miyiz elbette biz, namluya sürülmüş dudaklarda sevmenin su kesiği tonuyuz... ilhanaşıcıhaziranikibinonyedi |