KAÇ KERE HEMDE
Kimse bana kederden, hüsrandan bahsetmesin;
Şu hayat sınavının zor’unu da gördüm ben… Yanmayanlar bilmeden hemen sitem etmesin; Sönmeyen ateşlerin kor’unu da gördüm ben… Kimseye ah etmedim kimseye darılmadım; Eyvallahın üstüne isyana sarılmadım; Kabardı gönül deryam, çağladım, durulmadım; Yaş döken gözlerimin zar’ ınıda gördüm ben… Öyle kolay sanmayın dertlerimin kervanı; Yol alırken her nefes yazılmamış fermanı; Uzaktan seyredin siz şu bacasız dumanı; Simsiyah saçlarımın kar’ınıda gördüm ben… Görseniz de halimi beni bensiz anmayın; Tutuşmayın feryada benim gibi yanmayın; Yaşadığım günleri ballı – börek sanmayın; Boğazımda lokmanın çor’unuda gördüm ben… Mutluluk bir sayfaydı kapandı bittİ derken; Yolculuk ah yolculuk ama geç ama erken; Meçhule koşaradım ve dörtnala giderken; Attığım adımların dur’unuda gördüm ben… Kürekleri kırılmış sandalla denizlerin; Kıymetini anladım sayenizde sizlerin; İçine adım atıp karanlık dehlizlerin; Düştüğümde ölümün var’ını da gördüm ben… Ali ALTINLI – 11.06.2017 Saat: 23:55 |