ORMAN DOLUSU
Yagmurun sesinde izliyorum
Karanligi yok edercesine icine almiş Grinin her tonunda Siyah beyaza bürünmüş huzur Hüzünleri sol cebine doldurmuş Orman dolusu ahlara sarildı gönlü. Adımlarına dolanan her sarı yapragın Her adımdakı kuru gürültüsünde duydu Orman yangını solgun geçmişinin çığlığını Sessiz ve gururla ilerledi Yaprakların her hışırtısında Güneşe yol alan özlemlerine Ki onlar dalları olmuştu Ulu çınar hayatının dört bir yana savrulan Yüreği kanlı yigit kadın Elleri bembeyaz tertemiz şiirler akar parmaklarından Zamanları biriktirip beklerken Beklemeden akıp gecen zamana inat Sanki el ele tutuşma cabasındaki insanlar misali Ulu ormanda gördü yitik gençliğini Elleri kınalı at üstünde allı yazması vardı yüzünde Bilmem kaç asır geride kalmıştı Ellerinden kayıp giden o yoksul çocukluģ u Bir bir öldürmüştü o en sevdiğim dediklerini Hemde hiç görmeden gömmüstü Şimdi sonbahar yaprakları dökülürken Zemheri soğuğunda orman yangını gözlerinden Buz tutmuş çiğ taneleri dökülüyor Diline dolanmış makamsız nağmeler le Zindan yeşili orman sokağında Nereye sığınacağını bilmeden yorgun adımlarını sürüklüyor. Bir gurbet elde Tertemiz yüregiyle Parmak uçlarından şiirler akan Bir kadın yokoluyor. NOGAYTÜRK |
Tebrik ederim…
Çok iyi bir konu ve harika bir anlatım…
Canı gönülden kutlarım...
....................................Saygı ve selamlar.