SENİN TÜRKÜLERİN VAR
bağlamanın tellerinde mazlumlar âhı
ve gövdende siyah sakal devinir devinsin dostum devinsin de yarım-yırtık aşklar utansın alevin dili var mı? volkanların yüreği? oturmuş, bunları düşünürsün bunları ve başka başka güzellikleri çünkü sensin -nâmussuzum ki yenmez buraların ekmeği suyu içilmez zehir-zıkkım insana otu çiçeği.. diyen sensin ulu bir kibarlıkla önünde faturası ve çektiklerin türkülerin ala şafağına fiske vurulsa sana kar yağar sana belâ sana çile sana bahtsızlık göç katar katar gitsen: gün batımıdır kalsan: bungunluk uykusuz ovaların nöbetçisi ey ferah dur, ömrüne halel gelmesin senin türkülerin var -ıstırâbın olduğunca âbıhayatın- bir türkü daha lütfen ve ardından vaveylâ alsın götürsün bizi en bonkör yıldızlara (*): ŞiirceDergi, Ocak 1991, Sayı 1 |
bu kültür ki bizi bu coğrafyada yenilmez güç yapmıştır.
lakin yozlaşmamak gerek.
güzeldi şiir saygılarımla