kan'at'larım_‘ oysa sadece beş kelimeden ibaretti söylediklerin… :) ‘ hiç ummadığım bir zamanda açtın kollarını bana ve ben hayır demeyi düşünsem de diyemedim… demiştim di mi ’dilimdeki tüm hayırlar önünde secdeye duruyorlar’ diye… oysa hep derim herkesin cehennemi kendine bir de benim yüzümden yanmasın kimse… demek ki sana ihtiyacım vardı benim sen geldin ve beni içine aldın, sarıp sarmaladın… acılarım geçti mi, hayır. dindi mi, hayır. içim daralıyordu ya, hani nefesim kesiliyordu genişledi içimde bir yerler serin mi serin… peki yer’in orasını hiç sorma derin mi derin… … herkes kaçarken ç’ağlamaya hazır bir denizden sen ’ağla’ dedin bana ve ben ağladım bu halime şaşırıpta... sonra mı.? nefes almaya başladım yeniden... benim aldığım nefes senin canını acıtmaya başladı biliyorum çünkü ben her nefesimde kimseye diyemediklerimi sana söylüyorum... … gün geçmiyor ki elin boş gel bana hep dolu dolusun birgün bir şarkıyla, ertesi gün bir kokuyla bütün benliğimi alıp çıkarıyorsun tek tek s’akladığım çıkmazlarımdan günışığına ’işte’ diyorsun ’özlemişti güneş tenini , dolsun her bir zerrene...’ ve ben sadece senin için parlamaya başlıyorum yüzümü hep sana dönerek, hep sana gülümseyerek... ‘sen kanatlarınla sımsıkı sararken sevginle beni ben kan’ atlarımla ezip kanatıyorum o güzel yüreğini…’ 29-30042014/dnzc_ |
ve hiç ummadığın bir zamanda aniden çekip giderler
kan'atların kendine batar sonra
seni kanatır derin mi derin....
çok güzel dizelerdi... hüzünle okudum satırlarınızı. yüreğinize sağlık