KRONİK ISSIZLIK...Kronik ıssızlığın ilahı yine Zaman eskitirken insanı, deyip Esneyen bir yürekte ne çok kıpırtı alameti. Boz sancıları akşamın nakşeden belli belirsiz, Tanrı’nın çağırdığı kutsanmış insanoğlu Adsız bir kerevit iken kaygan zeminde Yalınayak düş balyalarına rast gelmişliği şairin… Gölgeli sükûtunu evlat edinmek kadar kutsal bir rabıta Bir de var ya, Sevseydin beni, demelerin lal olduğu Kundaklanmış sayısız yürek sancısı. Zaman külfet an’dan ırak bir yalnızlığı Pekiştirirken ansızın, Sızandan ziyade biriken ve görünmeyen; Sızlanmadan mademki devirdim günü Gümbürtüye giden kim bilir kaçıncı koğuş? Zehir zemberek bildiğim bir sulh kadar ikilem yüklü, Nazarında kayıp addedilen küçük çocuğun el yazısında Bir itiraf: Var ya, sevsen beni keşke demelerin mağlubiyetinde Bir Tanrı bir de senden gayrı Hem ötelediğim hazanda takılı olsa da aklım, Kaysa da elimden yılan misali Yılgın yıllarım Ve üstü örtülü hicaplarımı sağaltsam demelerime Bakma sen kaygılarında Gel-gitleri belki de aklın En ihtimamlı ölüm. Satılmışlığın coğrafyasında Anadan üryan isyanlar yol aldıkça, Devşirme aşklar körelttikçe aşkın rotasını, Kaç kişi kaldık dünden Olmazın oluru bir cümlede yine gözlerin aradığı Dost meclisinden: Zaman ne sarkaç ne de katil; Zanlar yürektekini ne bilir, Diyen aklı başında muhterem deyişlerin önyargısı. |