sana/sadece sana..daha fazla eksilmeyecek hiç bir şey senin kadar inan... ellerimde kalacak boşluğun ve boşluğun/ceplerimde ki kapıları açık bırakıyorum. ayaz. dudağımda... öldürürken beni ve soyarken kabuklarımı güneşe karşı yalancıyım belki sana yabancı senin kadar inan bebeklerine g-özlerimin kaçıp duran ışık kadar... daha azı zifiri karanlık sayılacak/yokluğun... yokluğun ki sümüklü ve kirli çocukluğu bir bulutun... sis kadar belirsiz ve kader kadar yol sır ser son/baharları sürüp toprağıma taşınıyorum seninle su damlası ve zerre kadar hava yüreğindeki yazgıdan ben seni tersine okudum bunu neden anlayamadın sırtındaki morları/korkularını ve kokularını al git boşluğumsun bu bırakıp herşeyi gitmekle alakalı bu matematik ve anatomideki bilinmeyen elimde değil/ -sin (...) |
(...)