SARMAŞIKLARCA
gözlerinin içindeki ilkyazı gördüm
pî sayısının serüveni kadar ilginç olan o keklikler, ırmak akışları, diri sevinçler çırpınıyordu derinlikli kıyılarında değişimdi, dönüşümdü: dalgalanan saçlarında kaç kez sustuk karşılıklı kaç kez konuştuk kaç kez sendeledik kırılganlığın ayrıksı koyağında gitmekle kalmak arasında bir anlamdan ötekine kaç kez savrulduk koma hâlinde yaşarken bunları aklımızda ve kalbimizde o veciz cümle: -şiir sonuna dek savunmalıdır aşk’ı sana benzersiz bir söz vermeliyim yerkürenin tüm ivecenliğini yüklenmiş bir söz kuşların havalanması türünden ikimizin arasında bir ceylân sürüsünün deliresiye yürümesine benzeyen güneş, sen gülerken batmak ister mi deprem yıkmak, insan göçmek ister mi sen gülerken kaç yara kapanıyordur kaç acı kimbilir kaç umarsızlık belki seni tanrı bile kıskanıyordur birazdan bir ebemkuşağı çağıracak ikimizi kuşkularından soyun hadi gülleri giyin bülbüller horon tepsin aramızda hadi göğsünün uçurumundan bir şiir çıkar sarmaşıklarca müstehcen dolan boynuma (*): "Eksik Kırlangıç" kitabımdan |