ÇERKES KIZI..Nasıl hilal kaş bu ahudur gözler Derdine düşenin yüreği sızlar Ruhuma nakıştır o işve nazlar Anlıma yazısın ey çerkes kızı..! Seni gören dönüp tekrar bakıyor O gülüşün inan canlar yakıyor Dilsiz bile bübül olup şakıyor Gönlümün sazısın ey çerkes kızı..! Aşk’ın ile yanan vallahi çoktur Eşin ve emsalin cihanda yoktur Senin için ölmek inan ki haktır Yürek de sızısın ey çerkes kızı..! Öyle olur olmaz karşıma çıkma Gönül sarayımı elinle yıkma Kıskanırım sakın ellere bakma Sevincin hazısın ey çerkes kızı..! Asaletin meşhur eşsizdir soyun Bal damlar dilinden melektir huyun Ceylan bakışların selvidir boyun Sen aşk’ın nazısın ey çerkes kızı..! İsmail akın. Şiirime ses olan değerli Dostum Üstadım Hazarbey e çok teşekkürler. Yanında saf tutmuştur,Dağlı,Çeçen,Azeri, Kanatlanıp uçuyorsun,sanırsın sanki peri, Kardeşin canı yanar,yanamaz Rus’ta deri, Elbet hesap sorulur,gamlanma çerkez kızı..Değerli hocamdan inciler..Nurettin GÜLBEY. Çerkez,kırım ,tatar olsa da Türk’tür adları, Ağlamaktır hep bu dünyada bahtları. Beyaz ten,uzun boy renklidir simaları, Çalışkan,yiğit ve de asil Türk boyları... Değerli hocamdan inciler.. Yanlız Dost. 21 MAYIS 1864 Ben bir sürgün çocuğuyum her ne kadar gülsemde bir yanımda hep vatan özlemi var. Çerkes atasözü derki Vatanında olmayana her yer soğuk gelir. Benim vatanım var. Kızıl elma hayalini kurarken aklım Elbruz dağlarında maykop ta, Krasnodar da bir yanım da Altay dağlarında. Ben Karadeniz den Osmanlıya sürülen adige vatandaşıyım burası da benim vatanım. Ve sıcak bir vatanda olduğum için soğukluk hissetmiyorum ne kadar ÇERKES İsem o kadar TÜRK üm. Çarlık Rusya zamanında Karadeniz’in kara dalgalarına bırakılan ve yaklaşık 1.5 milyonu boğularak ölen atalarımızın yasını tuttuğumuz bu anlamlı günde şiirimi güne seçen seçki kuruluna çok çok teşekkürler. |