SergüzeştŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Hece desem hece değil
Serbest desem serbest değil Efkarıma yağan kar, sözlerimi buz keser Ayaz destanlarıyla büyümüş olsam bile Karanlık canibinden bir acı rüzgar eser Hitabet çabalarım, boşa çıkar ,nafile Çilenin boranıdır,zihnimdeki kaoslar Kuyruksuz yirmi tilki ,kıvranır nöronlarda Ümit denemelerim,bir meşum kine toslar Kaybettiğim şevkimi ararım peronlarda Vaktin son boranında,donarken papatyalar Mehlika hüznü ile yapraklarım dökülür Soğuğun kıvrımları, beyin derimi yalar Fikir kerpeteniyle ızdırabım sökülür Vehminde tam tam eder ,dağdağası ağyarın Kaygıyı emen sine, tesellisine küsmüş, Mevsimler arasından ,gamze çakan baharın Hatrına susmak altın, baş eğmemekse gümüş Şenliğinle matemler sürüklenir idama Hazan yemiş ormanlar göz kırparlar yeşile Hülyalar diz çöktürür perde ardından gama Efkara dem aldırır , beyinden akan çile Haset içen ejderler ,hazırlasa listeler İsmin altın harflerle işlenmeli en üste Sana kavuştu diye suçlansa da besteler Vuslat heyecanıyla mim koysak sergüzeşte Gel artık ağlamaklıyım işte... Farzımuhal |