ONYEDÎ
Sesi gelincik yaprağına konmuş yusufçuk..
Sesi şelale kuytusunda gözlerini kapatmak gibi.. _______ Hani o konuşunca kıyama durur şiirler parmaklarımın ucunda.. saç tellerimde üveyik cıvıltıları Ne vakit yapraklarımı dökmeye kalksam ne vakit sussam,ne vakit kedere bulansam bir cümlesine akasyalar çevirir dörtbir yanımı Sonra maviye çalar dinlediğim tüm şarkılar masallar hep mutlu sonla biter Nazım Pirayesini takmış koluna,salına salına eşiğimin önünden geçer.. Mesela Ahmed kavuşur Leylasına.. Mem yaslar başını Zin’in serin bağrına.. Yani o konuşunca sevenler kavuşur göğsüm debisi bol ırmak kenarı Yusuf Züleyhâsını alıp oturur yamacıma.. Dingin meltemler okşar yüzümün coğrafyasını bir umut gelip otağını kurar h/içliğimin ütopyasına.. Sonra bir sevmek alır aklımı başımdan zihnim oyunlar oynar çocukluğumu tutup getirir tam karşıma.. Kaparım gözlerimi kimseler uyandırmasın isterim daldığım bu uykudan.. ......... Sesi papatya tarlalarında uçuşan sayısız uğur böceği O konuşunca kış ortasında Temmuz güneşi düşer pervazlarıma.. Seneler atar kendini ömrümüm trabzanından o konuştukça silip geçer takvimin beyhude günlerini yani hiç susmasa benim yaşım hep onyedi... Yadigar Öztürk Yaman |