3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1123
Okunma

Erguvanlar açanda berraklaşır reng-i su
Aşkın soy kütüğüne altın çivi çakılır
Demlik gülü bu demde olur sanki bengisu
Nisanın sinesinde meş’aleler yakılır
Bengisu bir efsane ona ulaşmak muhal
Bulutların renginden ilham alınca şair
İşlenir hurufatla dem be dem bu ince hâl
Kibirdir inanın temizleneceği kir
Her fani ölümsüzlük arar fani cihanda
Oysa ölüm dört mevsim ölümsüzlük kapısı
Azrail’in geldiği o istisnasız anda
Hakka teslim edilir yine Hakkın yapısı
Haktır ölümsüz gerçek ondan gayrısı fani
Azrail’in elinde kılıçtan keskin kılıç
Nice ağalar beyler şimdi nerede hani
Ölüm denize düşse balıklar olur dalgıç
Hasılı ölüm denen akıbet kaçınılmaz
Eller hep yana düşer ve çeneler bağlanır
Eşin dostun dilinde mevtaya dua niyaz
Ölüm kader velâkin her ölene ağlanır
Bengisu sana değil Kevser’e hasretimiz
Kuruyan dudakların özlemi aynı türkü
Hüzünlü sinelerde kalır gidenlerden iz
Her faninin gönlünde sekiz uçmaktır ülkü
Ankara, 14.05.2107 İbrahim Kilik
5.0
100% (2)