Uydurukluğun Nağmeleri...
insanız,
güyaya göya lüzumsuzluğa bir çengel hiç bir şey asamadığımız, uyduruşluğun uyduruk şekli uyduran da ta kendisi, bir şeye yaramıyor olsa da bir ağzı bir kulağı bir burnu gözleri kaşları da cabası ah az kalsın unutuyordum beyin de deneni, ne fark eder inmiş olunca kepenkleri, yaz çiz boz deneme tahtası.. eeee olacak o kadarcık artık, köleliğin ters orantısı modernleşmişliğin zorunluluğu medeniyete kasketli maske, görende sanacak balodayız, keşke oynasak oynayabilseydik saklambaç hiç olmazsa olurdu akla bir piyaz şimdi ise çek çek bitmiyor uydurukluğun nağmeleri sayabildiğin kadar say değişen bir şey yok halimiz nanaydan da nanay... (Berlin,11.05.2017) Talat Özgen |
....................................... Saygı ve Selamlar..