beyaz kelebek ve kızıl goncakızıl gonca günüm beyaz gecem ışıl ışıl renklerden kızıl gonca ve beyaz düş ilmik ilmik örülür yürek ateş terazisinde bir melek özgür sevgisinde bin mutluluk icim telaşlı ve yağmur yağar nerdedir günümün neşeşi umutlardan ay beyazı ve neftun kızılında sevgi elleri cocukca merak icimde salıncak sağım salim solum bir gül gülüşleri ve mehtap özlediğim en güzel huzur ve ben hep onun gölgesindeyim beyaz kelebek yesilin berrak su damlasında hüzün ve narin eller gibi ufak minik kanatları özünde zamanın kücüklüğü yüreği ay yüzlü gün gülcesi baharın mükembelliğinde can renk ucar öyle gönül en güzel yerinde bakar hüzünlü hüzünlü günümde güzel göynüde ne gökyüzü ufak nede kahrengi toprak sen hep özgürce konuş özgürce bak topla en güzel sevgi ritimleri zaman simdi ne ufak nede yıllar kısa sana ne dar gelirki dünya uc ucabildiğin gönül gözünle icinde hizsetdiğin aşk penceresine yavasca bak öyle güzelki aynı senli bir ırmak kenarı sevgi ve sen hep aynı güzellikte icinde binlerce cicek kelimeler sacında eflatun kokusu şiirler. beyaz kelebek narin yürekli iki kanatlı sevgi beyaz bahar da günce neşeşi |
Hayatın balta girmemiş
Bakir ormanlarında
Uçardım uçsuz bucaksız gökyüzünde
Konardım bazen bir çiçeğe bazen de bir dala
Güzelliğimi gören gözlerini alamazdı benden
Hele renklerim
Gökkuşağın her rengini misafir ederdi ince tüylerim
İnce ama narin di bedenim
Yaldır yaldır yanardı kanatlarım
Bazen bir damla su ile saatlerce oynar
Bazen de daha lezzetli yapraklar yemeye giderdim
Bir sabah güneş öyle güzel doğmuştu ki
Şarkılar söyleyesim
Dans edesim gelmişti içimden
Ormanda piknik yapan o aileyi görmemiş tim bile
Öyle güzel bir şarkı söylemiştim ki
Ailenin en küçük kızı
Sarışın mavi gözlü beyaz tenli
Bir den beni avucunun tamda içine almıştı
Nefes alamadığımı hissediyordum
Bir iki kanat çırptım ama nafileydi
Çırpındıkça tüylerim bir bir kopuyordu
Ve canım yanmaya başladı tam o sırada
Beni avucundan yavaşça bıraktı
Yuvarlak camdan bir şişeye koyup
izlemeye başladı beni
Çırpındım çırpındım yara aldı kanatlarım çıkamadım
Evet artık kaderime razı olmalıydım
Kurtulamayacaktım hayat benim için artık bitmişti
Her gün parmağını kavanoza sokup
Kanatlarımı okşuyordu belli ki seviyordu
Ama neden bana işkence yapıyordu
Anlayamıyordum
Yavaş yavaş bedenim sararmaya başladı
Ve çokta acıkmıştım artık takatim yoktu
Gözlerimi bile açamıyordum
Son bir can havliyle kalkmaya çalıştım yok ona da gücüm yoktu
Ve bir sabah küçük kız beni aldı ve bağırmaya başladı
Anne bu artık uçmuyor
Annesi de kızdı ona
Dedi ki kelebeklerin kanatlarına dokunulmaz kızım
Dokunursan ölürler
Evet ölüyordum
Sonra küçük kız ağlaya ağlaya beni bir peçeteye koydu
Artık gücüm yoktu
Kanatlarımın düştüğünü ve bedenimin donduğunu hissediyordum
Sonra beni bir kitabın arasına koyup
Kapağını hızlıca kapattı
Çektiğim o acıyı anlatamam
Hayatım filim şeridi gibi geçti gözlerimin önünden
Bedenimin her yerinden kanlar akmaya başladı
Küçük kız o günden sonra bir daha hiç o kitabı açmadı
Ve katili olmuştu bedenimin
Evet hayatın kitabında bende can vermiştim
Tıpkı hayatın çarkında can çekiştiğim gibi