...MEĞER....
Gönlüm üveyk gibi bir kuştu elinde,
Aşkınla yanıp tutuşmuştu elinde. Onu soğuk bir son bakış pareledi. Soğuk bir son bakış kurşun gibi değdi. Sonra koyuldum izini aramaya, Baktım her taşın altına ve her suya. Böyle kovalar iken günler günleri. Bir ses ki gaipten atıldı ileri. Ey şaşkın kul! Nedir bu gözündeki yaş? Yolculuk nereye, ne için bu telaş? Sevdiğin yar için döktüğün yaş kadar, Aşkı yaratan için söyle neyin var? O an asıldı boynumdan bir zincir, Gördüm her halkasında Mevlayı bir bir. Bir deniz aştı da gözümdeki bendi, Aksetti sudaki ilahi kemendi. Meğer içimdeki yara bana yarmış, Her yarada bir ilahi davet varmış. İbrahim Vedat Çarpar |