1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1711
Okunma

Gözlerine bir bakayım; her dem yeşil bir ilkbahar
Tel tel ipek sırma saçın, sevdalı bir nehir akar
Yaprağın da böylesini görmedim bugüne kadar
Sımsıcak ten yumuşacık, yanağın sarı gül kokar
Kâlp Afrika, saçların Nil, yandı içim, suçunu bil
Diyor/sanki suçum değil; güzelliğin beni yakar!"
Sarı yeşil, yeşil sarı, saçların esen rüzgârı
Vuslatının intizarı, yüreğimden zehir akar
Şaban Aktaş
07.05.2017
GÜNEŞÇE
Her sabah güneşçe sen doğ gönlüme
Gözünü gözümden eksiltme gülüm
İrem bağlarını gel ser önüme
Kevser ırmağını eksiltme gülüm
Ayak bastığım yer senin değil mi
Dönüp baktığın yer senin değil mi
Acep sensiz dünya benim değil mi
Sen beni bırakıp hiç gitme gülüm
Aşk ile güzellik günün neşesi
Çiçek çiçek bahar bülbülün sesi
Sevginle dopdolu göğsün kafesi
Sevgini yürekten eksiltme gülüm
Şaban Aktaş
07.05.2017 - 10.24
KIZKUŞU
severim fotoğraf çekmeyi
hiç şüphe yok
her gün olduğu gibi
bugün de yüzün
günün en güzel karesi
çünkü yüzün
dünyanın en büyük
paha biçilemez hazinesi...
bugün çektiğim karelerin
içinde bir su kuşu
ırmak kıyısında
yeşillikler içinde
sana çok benziyordu duruşu...
hayran hayran baktım
peşpeşe deklanşöre
bastım bir kaç kere
telli turna gibi
görüntüledim kare kare,
bu kadar mı benzer
bir kuş bir kıza; kızkuşu
o da senin gibi uçup gitti...
Fotoğraflar: Şaban Aktaş
06.05.2017
BİR SU BAŞI YALNIZLIĞI
Bir su başı yalnızlığı
Gürül gürül çağlayan
Efil efil esen yel
Savuruyor ılgın ılgın
Salkımsöğüt saçlarını
Suyla düşen sesin
Işıltılı köpük
İnce uzun boyunla
Genç bir servi fidanı
Salınıyor nazlı nazlı...
Geçen günler geçti
Senin ile aklımdan
Uyuyan düşler uyandı
Gelişinde hafta sonları
Su başı yalnızlığı vardı...
Şaban AKTAŞ
06.05.2017- Dim Çayı / ALANYA
AYRINTILAR
İnce eleyip sık dokumak
Maddeyi parçalamak
Bölünmekmiş parçalara
Geç anladım
Paramparça darmadağın
Ayrıldıktan sonra ancak
Dalıp giderken ayrıntılara...
Şaban AKTAŞ
07.05.2017
KIZAKTAKİ TURİZM
Ayağını çekince turistler
Issız kalır çekek yerleri
Karaya vurmuş balıklarca
Kıyılarda tekneler
Issızca beklemekteler.
Sahil tenha sessiz
Güneşin neşesi yerinde
Yalnız turist yok eskisi gibi
Yoksa varken
Değerini mi bilemedik ?!
Turistik gezi teknesi
Ekmek teknesi herkesin
Huzuru varken hınzırı çok
Hınzırı çok ise huzuru yok;
Kimse munzurluk etmesin!
Şaban Aktaş
06.05.2017
ADIM FAŞİZM(!)
Gece karanlığı kadar derin
Körkuyularım, zindanlarım
Faili meçhul, gayrı meşru
Cinayetlerim var,
Sabaha karşı darağacı
Tekmeyle devrilen sandalye
Kırılan boyun
Halk düşmanıyım ben!..
İşbirlikçi, sinsi, şerefsiz
Alçağın tekiyim
Sevdiğim iş diktatörlük
Vatana ihanet, nankörlük,
Mayıs’ta cellatlığım tutar
Kana belerim ortalığı
Gelincik tarlasına döner
Kan akıttığım meydanlar!
Budur huyum suyum
Duymayan duysun
Bilmeyen bilsin
Değişmedim senelerdir
Can çıkar huy çıkmaz(!)
Yalanım yok, gerçeğim yalan
Ben ne isem oyum
Adım faşizm, işte ben buyum!
Şaban Aktaş
06.05.2017
Şiddet, kavga, gürültü içeren fılmler, topluma sadece nefret ve kin tohumları eker.
Ş.A.
Güzellik somut bir enerjidir.
Ş.A.
ADINI YAŞAR KOYDULAR
Adını Yaşar koydu
Yaşasın diye babası, atası;
Yaşar, dayımın oğlu
Dayımın da adı olur...
Yaşar da benim gibi
Dedemin çiftliğinde
Yaşadı çocukluğunu
Çift çubuk
Orak, çapa, pamuk
Söz tutar uslu çocuk!
Yaşar büyüdü
Delikanlı oldu
Sevdalandı
Gönül verdi bir kıza
Söz kesildi
Nişan yapıldı...
Ne olduysa oldu
Beklenmedik zamanda
Ölüm haberi geldi;
Yaşar kendini vurmuş
Haberi olmamış kimsenin
Evde sabaha kadar
Kaskatı kesilmiş bedeni...
Acı haber tez duyulur
Kalktım gittim
Yaşar yattığı odada
Yatıyordu upuzun
Servi gibi delikanlı...
Çenesini tam altına
Dayamış sımsıkı
Tüfeğin namlusunu
Tetiğe basmış
Parçalanmış kafatası!
Olduğu gibi akmış
Beyin cevheri dışarı
Yaşar kıymış kendine
Bir çift söz için
Canını eliyle yakmış!
Savcı geldi
Rapor tutuldu
Otopsi sonucu
Defnedildi toprağa...
Yaşar şimdi yaşamıyor
Ulaşmak isteyen
Bir türlü ulaşamıyor
Serde gurur, serde onur
Yürek yüreği
Kendinden başka
Kimseyle paylaşamıyor!
Ağıtlar tutuldu
Yıllar geçti aradan
Yaşar toprak, teni yaprak
Yaşar unutuldu
Batar içime pıtrak pıtrak...
Şaban AKTAŞ
07.05.2017