ALTI MEHMETÇİK VE ŞİİR. ALPDedesinin adı Cengizhan Babasın adı Oğuzhan dı Babası da oğluna Alpaslan adını koymuştu Babasında müsaade alarak Zaten soy isimlerine de yakışıyordu isimleri Alparslan Türkyılmaz’dı adının tamamı Kalabalık bir ailede üç nesil ile beraber büyüdü Mutlu bir çocukluk yaşadı çoğu zaman Haşarı ve hafif haylazlığı da buradan kaynaklanıyordu Çok haşin ve yırtıcı karaktere sahipti Dedesi ile ava gitmeye on yaşında başladı Ona ufak bir tek kırma yaptırmış Onun için özel fişekler doldurtuyor Atış talimleri yaptırıyor çok eğleniyorlardı Yaşı ilerledikçe dedesini o ava götürmeye başladı Köyde yaşamanın en büyük avantajı buydu Gündüz ev yanındaki işlerle müşkül oluyor Akşamları arkadaşlarıyla köy merkezinde Buluşup vakit öldürüyorlardı Yazın tarımla alakalı işler çok olur Buğday ekerler harman yaparlar fındık toplarlardı Fakat kışın işler daha azdı Damlarında bulunan büyükbaş hayvanlarla ilgilenir Yemleri sulanması damın temizliği onun göreviydi Arda kalan zamanlarda avlanmayı seviyordu Köyün en güzel kızı muhtarın kızıydı Liseyi yeni bitirmiş üniversiteye hazırlanıyor Çok köy hayatına yatkın bir kız değildi Hayalinde öğretmen olmak vardı Ama alp pek okumak taraftarı olmamış Beraber bitirdikleri liseden sonra okumayı planlamıyordu Aslında ikisi bir birlerine yanık ama kız daha mantıklı davranıyordu İlla da okumak ve bir meslek sahibi olmak istiyordu Alp onu ikna etmeye çalışsa da başarılı olacak gibi görünmüyordu Köyün dışındaki yaylanın koruluğunda buluştular Günlük güneşlik bol oksijenli yayla havası Bir birlerinden uzak oturup sohbet etmeye başladılar Alp onu evlilik yoluna sokmak için ısrar ediyor Kız pek oralı olmuyordu Konuştukça alp kıza biraz daha yaklaşıyordu Bu arada havada bozmaya başlamıştı Nefesini nefesinde hissettiği anda kızın yanağına Öpücük kondurmaya çalışınca çok sinirlendi kız Ayağa kalkıp gitmek isteyince elinden tutmaya çalıştı Alp ama kız gayrı ihtiyarı şak diye yapıştırıverdi tokadı Yağmurda yağmaya başlamış kız koşarak uzaklaştı Kızın onu affetmesi baya bir zaman alsa da Kendini bağışlatmayı becermişti Bir gün bakkaldan kızın sevdiği eti brovniden Bir kutu almış ve hepsini özenle açmış içlerine küçük Notlar yazıp tekrar kapatmış ve o kutuyu hediye paketi Yapıp kıza biraz zorla da olsa vermişti Kız eve gidince ne olduğunu merak ettiği Kutuyu ve brovnileri görünce kafasını burkup “deli” Demiş esas brovniyi açınca çığlığı basmıştı Çikolatanın içinden brovni yimi beni daha çok seviyon Yazan Küçük bir kâğıt çıkmıştı Oturup konuştular ve birbirlerini sevdiklerini daha iyi anladıktan sonra Alp inde bir meslek sahibi olması gerektiğine kara verdiler Çünkü kız dört yıllık üniversite kazanmıştı Alpte askere gidecek ve teskere bırakıp uzman çavuş olacaktı Kararları buydu.. Gün gelmiş kız üniversiteye Ankara ya Alp te Amasya ya on beşinci piyade tugayına Doğru yola çıkmıştı Ve cudi Mete nin ölümünü keskin nişancı tüfeğnin dürbününden Olacaklar habersiz izliyordu alp Operasyon yaptıkları gruba yakın bir noktada Bir hain müfrezesi daha vardı Kopan gürültüyle olay yerine gelen hain grup Korkusuz timini gaflet anında yakalamış ve öldürücü darbeyi İndirme hazırlığındaydı ve ilk hedef alp tı Alp Mete yi kaybeden timin yanına inmek için ayağa kalktığı anda Tak diye bir ses duydu ilk önce sonra vızıltıyla karışık bir şak sesi Sol tarafında ince bir sızı ve ısınma hisseti Elini orasına götürüyordu ki bir daha tak, şak ve bir kez daha tak, şak Diz çöktü yere vücudunu çekilmeyecek sızılara bırakarak Alp (imkânsız aşk onun parolası) Tak diye bir ses duyuyorum uzaklardan Şak diye bir ses geliyor vücuduma vurunca mermi Sen tokadını yediğim ıslak gündeki gibi Yanmıyor ciğerim patlak derimde Aşk saçılıyor damarlarımdan dört bir yana Mavi dünyamda yeşile dönmüş ölüm Az öteye git Azrail hiç sevişmedim ben Ve yavuklusu ondan kaçırdığı dudaklarıyla Al bayrakla kaplanmış tabutu öpüyordu gözyaşlarıyla Arkası yarın…… |