12
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
2203
Okunma
Yıl 1972
Doğduğu gün ölümle tanışmıştı
Mete’nin ailesi
Ona can veren annesi cansız kalmıştı doğumunda
Hayata bir sıfır yenik başladı Mete
Kader öyle bir şeydi ki
Onu hep boş yanından yakalamak için çaba sarf ediyordu
Düşünsenize
Öğrendiği ilk kelime “anne” oldu
İlkokul öğretmeni “Kadın’dı”
Ve babası ona bakarken hep bir sinir halindeydi
Çocukluğu oldu mu Mete’nin sormak bile suç alında
Büyüdükçe sorunlar artıyordu gözünde
Hayat zor başlamış ve öyle devam ettirme konusunda
Kararlıydı
Mete mahallede ki acıyla bakılan gözlerden nefret ederdi
Yaşı on sekiz olmuş ama bakışlar hala aynıydı
Başarısız bir eğitim ve sorumsuz yıllarını yaşıyordu
Hele hayatında ilk defa birine hissettiği yabancı bir hissi
Tanımak derdi yok muydu birde
Mahalleden aynı yaşlardaki Zehra kalbini sevgi denen şeyle
Dolduruyordu. Tarifini bilmese bile
Ve kızın bundan hiç haberi olmasa bile
Mete birkaç kez denemiş fakat oralı bile olmamıştı kız
Ama bıkmıyor sevgisi daha da artıyordu.
Bir kere olsun yüzüne gülemez miydi kader
Yıl 1992
Zaman öyle bir aktı ki
Mete Amasya’da on beşinci piyade tugayında
Yirmi kinci alayda çavuş talimgâhında asker buldu kendini
Hayatında ilk defa bir yerde huzurlu
Herkesle kendini eşit hissediyordu ve mutluydu
Tam bana göreymiş diye düşündü çok kez.
Yeni arkadaşlar yeni insanlar yeni hayatlar tanıyordu
Bir tek özlem ve hasretleri farklıydı
Onlar annesini babasını kız arkadaşını özlerken
Mete
Çalıştığı iş yerini oradaki arkadaşlarını
Ve birde seksen sekiz model modifiyeli şahini ni özlüyordu
Onlardı onu hayata bağlayan…
İç güvenlik unsuru eğitimi alan timi
Göreve hazırdı artık
Her on beş günde bir tugaycının (tugay komutanın)
Dediği gibi :
Cudi gabar tımartepe Şırnak Hakkâri onları bekliyordu
Gün gelmişti ve görev yeri Cudi idi
Tim olarak oraya gidiyorlar ve vatanın onlara ihtiyacı vardı
Canları pahasına
Cudi
Derlerdi de abartı zannederdik
Diye mırıldandı
Helikopterden Cudi dağlarına bakarken
Ne melen bir yerdi burası ağaç denen şey olmaz mıydı buralarda
Alışırdı ve alışacaktı buraya da
Hem arkadaşları da yanındaydı komutanı da
On iki kişilik Timde altı arkadaş kardeş gibiydiler
Hele komutan cengiz hem baba hem arkadaş
Onlara bildiği her şeyi anlatıyor
“Görevim sizi hayatta tutmak evinize göndermek “
Derdi her sözünün sonunda ve kızdığı zaman genelde
Eğitimsiz günleri geçmiyor daime hazır olmak parolaydı
Buraya geleli altmış gün olmuş buradan bir yere çıkma şansları yoktu
Eğitim yapıyor yemek yiyor uyuyorlardı
Daha göreve çıkma sansını yakalayamamışlar
Ama sabırsızlanıyorlardı artık
Görev
Sabaha karşı komutan cengiz,
Herkesi tek tek uyardı görev zamanı gelmişti
Komutanlardan Cengiz’e görev hakkında bilgi verilmiş
Hareketlilik görülen noktaya yürüyüşle intikal edilecek
Ve göreve en uygun tim onlardı.
Tim yirmi dakikada hazırdı
Gün ağarıyordu artık
On iki km yürünecek tahmini varış süresi
Üç saatti
Tim intikal yürüyüş koluyla
Aralarında yedi sekiz metre mesafe ile
Sessizce ilerlemeye çalışıyordu
Timin öncüleri Mete ve Alp ti
Her ikisi de hem çok atletik çevik ve zeki askerlerdi
Bölgeye yaklaştıkça komutan cengiz onlara daha da sokulmaya
Muhabereyi artırmaya başlamış
Beş dakika bir
“Korkusuz bir” “korkusuz beş” rapor ver diye telsizden mırıldanıyordu
Korkusuzdu timin adı
Ve hepsi birbirinden korkusuzdu
“Korkusuz beş şartlar aynı değişme yok”
Diyordu Mete
Bölgeye ulaşmışlar durum değerlendirmek için komutan
Korunaklı bir yerde timi topladı unsurlara
Saldırı planını anlattı.
Üsle iribatlaşıp saldırı planını onaylatınca şenlik başlayacak dedi
Komutan
Ve emir geldi operasyon onaylandı
Keskin nişancı alp yüksek bir mevkiden
Timin gözü olacak
Diğer unsurlarda tahmini on beş kişilik guruba sızmaya çalışacaklardı
İlk atış hakkı Alp’teydi
Susturucu takılmış uzun menzilli keskin nişancı tüfeği dürbününden
Ortamı izliyordu
Aşağısı ısınmaya başlamış artık çatışmaya ramak vardı
Cengiz soldan Mete ile ilerliyordu
Hemen önlerinde dört kişilik bir düşman unsuru vardı
Alp ilk atışında birini indirdi
İkincisinde birini daha
Sonra cengiz ve mete diğerlerini,
Artık çatışma başlamış
Silah sesleri çınlatıyordu vadiyi
Ağır makinalı nın sesi kurulmuş saat gibi
Susmak bilmiyor nakış gibi işliyordu düşmanı
Her şey beş dakika civarı sürmüştü silah sesleri durulmuş
Cengiz emniyete almak için ortamı emirler yağdırıyordu
Mete yanı başındaydı
Birden
Vurulmuş ama ölmemmiş bir şerefsizin
Hain kalaşnikofun sesi ile yankılandı
Cengiz yanından geçen mermileri hissetmişti adeta
Meteni sol yanını yukardan aşağı taramıştı
Elindeki tüfeğin şarjöründeki tüm mermileri boşalttı cengiz
Ama
Mete son sözlerini mırıldanıyordu
Cengiz’in hayır çığlıkları arasında.
“Bir kez olsun gül be kader yüzüme ilk çatışmada
İlk çatışmada olur mu bu “
“Tenime dokunca hissediyorum ne kadar çürümüş
İçimdeki sen kokulu maksadı aşan duygu
İnce bir çizgi var sen tarafına geçmeme
Ve ince bir hat var aramızda ölüme açılan yolda”
ANNE…….
Ve Mete nin babası ilk defa gururla bakıyordu oğluna
Kırmız bayrağa sarılmış tabutun da…
Arkası yarın……
5.0
100% (16)