Su külü
İçimde çok İstanbul büyüyor
ağzımda serçe telâşı tabakta bir kaç zeytin masada; ömrümün harmanına bulaşmış tütün. Kalbimin mahzeninden gölgeni çekiyorum şu an en kutsal yer annenin rahmi. Şimdengerû tersine işliyor saatler BİL! İçimde çok Istanbul büyüyor iki kaşımın arasından geçiyor o kara tren gidip dönüyor gemiler inip biniyor yükler döşünün içinde; ne varsa suya döken ter û tazeler gibi dökülüyorsun içimin deltasına. Şimdengerû ananın boğazındaki muska say beni koru, kolla ve sakla kutsalında. İçimde çok sen büyüyor periyodik cetvelde ömrümün beş yılı./ bunca vakit; güzelce soyundu bahar sıkıca giyindi kış dişini sıktı eylül ve ekim küfre durdu ağustoslu yaz. Bunca zaman ; kırkdördüne iman etti bu baş, bu kalp bu telâş. Şimdengerû güvercin ağzına gül dolamışım gömleğine rüzgâr ölü duvarların örgüsünü sökmüşüm ellerimle. Ama şimdengerû dudağının kenarında beni eski bir öpüş say. AG// |