Geçmez olurO an... Geceler geçmez olur Ruhun kanatlanmak için çırpınır Çare adına ne varsa tek tek iz’ana sorulur Geçmeyen saatlerde için burkulur, gözlerin yorulur Kalem yazmaz olur, figanın ne kadar sessiz olsa da hisseden gönüllerde duyulur Hasta... Düştüm bakanım yok Sararan yatağımda ölüm ne soğuk Bir kelam etmeye kalksan sesim boğuk boğuk Demek ki gafletim, hatalarım, yanlış hesaplarım pek çok Her lahzada sineme saplanır sessizce ve nereden geldiği belli olamayan ok Gel artık durma, son nefesimde acıya bırakma, gözlerimden kan akarken hançeri bağrıma saplamaktan korkma Ölüm uzak nasıl olsa sorma, daha vebalim çok cefasını çekmeden beni çaresiz bırakma, çekeceğim çileler daha çok var unutma Gözleri... Ev yıkan vardır Sen gaflette oldukça akıl ziyandadır Ruhun alçaldıkça vicdanın kararmaktadır Kalbin ne kadar beynine kan pompalasa da basiret uzaktadır Şuur beynin olmazsa olmaz şartıdır, varlığın ancak bilincin kadardır Sen hak ve hakikat üzere yaşamaktan imtina ettikçe, ruhun ve zihnin çaresiz kalmaktadır İster... Ağustosta İstersen kasımda Hangi suya girersen gir o yaşta İradesine, aklına ipotek konmuşsa esaret bir başka Haktan gayrısına kölelik, şartsız itaat, muhakemesiz kanaat şimdi revaçta Cinsiyetin ne olursa olsun yaşadığın ve kabul ettiğin şartlarda, bir fanus içinde yaşadığını asla unutma Mustafa Cilasun |